beklemek ne kadar zor
önceden biçilmiþ elbiseler dikilir bedenlere
tuhaf yaratýk insan
uymayan kýyafetler hep dener üzerinde
mahsumiyetini
çocukluðunda býrakýr gider ötelere
belki bir çoðunun umutla beklediði
mutluluk nice senelere
baðlý kaldýðýnda yalnýzca kelimelere
av yorgun avcý yorgun
ölürüz gecenin karanlýðýnda buz gibi
düþeriz yere
ceviz aðacýnýna bakýnca insan
cevizi mutlaka gelir aklýna
ne kadar benzerlik var aslýnda insan kafatasýna
görsek gümüþ içeren iyonlarýný
bilsek hakikat olaný gelebilsek kendimize
nusret/i itiyor kenara farkýndasýz
tarafsýz hakimiyetin bi tarafýnda kalmýþ
kalbi bin parca arsýz
cehennemde yýkanýr
ýþýklarý sönük
yarýnlarý beklemekse zaman
ne timsahýn suçu var ne de zehirdir yýlan
olan olmuþ gök yüzü delinmiþ
alev sarýyor yeri
vakit yakýn / kuraklýk olacak
süzülmez iþiklarda yanacak dünya
ey topraðýn üzerinde duran doyumsuz toprak
buz daðlarý eriyor
mayalar bozuk
tozlu sayfalarda kaç kiþinin adlarý yazýlý
en tarafýndan geniþliyorsa bir zaman sonra insan
tozu dumana kattýðýný zanneden sen
zerrelere bölünmezmi bir gün en beyendiðin yerin
günah yok sevap ta yok
akýl hastalýðý bu
kendine gelmiyorsa yarýn
hiç bir mahlukatýn öyküsü yoksa
hiç bir canlý esir deðilse senin kadar ölümlü bedenine
kime þikayet edeceksin kendini bilmem
bir virüs gibi kemirirken arzular
ipsiz dar aðacýnda sallanýrken kendin
elinde ne var ne yok hiç düþünmedin
yoktan var edildiðini bildin / ama !
ya bedenin sana ya sen bedenine esirdin !
suçlu þeytan suçlu iblis
acýnýn sahibi mi o
acýmasýz karanlýðýn
örümceklenmýþ düþüncelerin
inkarýn
tek suçlusu mu o
sen kendi kendini afederken
kendi kendini yendin
yakýnda bütün kitaplar yakacak seni
yer yüzünde sen / hani en asildin..........................