El-Kerîm
Her þeyin en iyisi, en faydalý olaný,
Ýhsan, inam, inayet, cömertlikle dolaný.
Þerefle ve izzetle, muazzez ve Mükerrem,
Güzellikle muttasýf, Kerim olan muhterem.
Herhangi vesileye muhtaçlýk hissetmeden,
Kullarý razý eden, karþýlýk beklemeden.
Bilinen, bilinmeyen, nimetler bahþedendir,
Bunlarý keremiyle, izzet ikram edendir.
Bu da iki açýdan, el-Celil’e tabidir,
Ýlki zýtlar birliði saðlayan “Celâlidir”
Ýkincisi, azamet sahibi olan Zat’ýn,
Azametini duyup, kesilirken takatýn.
Kulun küçüklüðünü, zillette vardýrmasý,
Kerimin, “ümitsizliði” ortadan kaldýrmasý.
Böylece Hak Teâlâ Azametle beraber,
“Celalinden ikramý” keremle, verir haber.
Cömertliði, varlýða sirayet etmeseydi,
Bir meçhul karanlýkta, “varlýk” denilen neydi?
Yaratan esmalarla, kodlamýþ bidayette,
O engin keremiyle, ikramla inayette.
Her nesnenin üstünde “Kerim” þerhi yazýlý,
“Zül Celali vel ikram” mührü bile kazýlý.
Hükmüyle hikmetinde, ikramlarý komutlu,
Verenle, alan eli, bilenlere ne mutlu.
Kullarda tezahürü, kulu kulla imtihan,
Kaybetme yeri deðil, kazanmak yeri cihan.
Sorgu sual sormadan, güzel olan her þeyle,
Ya Rabbim kullarýna, kereminle lütfeyle.
23.02.2012…Mustafa Yaralý
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.