HOŞ GELDİN EFENDİM
HOÞ GELDÝN EFENDÝM
Ey âlemlere rahmet ey þanlý Peygamber;
Hoþ geldin aramýza hoþ geldin Efendim.
Seni bekliyor gökler, Seni bekler yerler
Dermansýn yaramýza hoþ geldin Efendim.
Ýki cihan serveri gül oldu mekâna,
Huzur girdi hayata, nur indi zamana,
Müjdeler var âleme, müjdeler her yana
Su döktün yanan köze, hoþ geldin Efendim.
Kat kat karanlýk mevcut, Sen gelmeden önce;
Zulüm vardý yaþlýya, kadýna ve gence,
Eza cefa yok oldu – kul Hakk‘ý bilince
Tebessüm girdi yüze, hoþ geldin Efendim.
Diri gömülüyordu kýzlar kýzgýn kuma,
Son buldu bu iþkence gün doðdu topluma,
Kainata, dünyaya, her iki âleme
Cennet göründü göze, hoþ geldin Efendim.
Hem öksüz, hem yetimsin ey sözün doðrusu,
Ey yanan gönüllere derman olan tek su,
Allah‘ýn sevgilisi Hakk‘ýn gül kokusu
Huzurla girdi öze, hoþ geldin Efendim.
“Allah bir, sakýn baþka yola sapma!” dedin,
“Tek bir hakikat vardýr, puta tapma!” dedin,
“Ýman cevherdir, nurlu aþktan kopma!” dedin
Zalimler geldi dize, hoþ geldin Efendim.
Gelir hepsi Adem‘den siyah, beyaz insan,
Bir nüve taþýr Hakk‘tan ölmez ruhla her can,
Dedin; “Kurtarýr bizi, yalnýz doðru iman!”
Bereket geldi aza, hoþ geldin Efendim.
Ne padiþah oldun, ne þah, ne de hükümdar,
Senin sultanlar üstü muazzam yerin var,
Sensin mazluma ýþýk, Sensin mümine yâr
Þenlendi yer, gök, feza, hoþ geldin Efendim.
Senin gezdiðin yerler nurlandý – yýkandý,
Kuru aðaç görünce sevinçten canlandý,
Mekke‘de doðan güneþ cihaný dolandý
Gönlümüz düþtü haza, hoþ geldin Efendim.
Ey Fahr-i Kainat, ey aþkýn gönül sesi,
Ey yanmýþ yüreklerin nur dolu þifasý,
Ey hakikat güneþi her derdin devasý
Seninle çýktýk düze, hoþ geldin Efendim.
Seninle mutlu olur her âlemde hayat,
Muhammed Mustafa‘yla buldu insan rahat,
Ressam Halil, Allah‘a inanmak bir sanat
Mana girdi her söze, hoþ geldin Efendim.
Kutlu rahmetsin bize, hoþ geldin Efendim:
Halil GÜLEL
Düsseldorf / 24.04.1999
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.