MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

OTEL


Denizin alçalýþýyla otel bir düþtü
Binlerce kalýntý þehir deðerinde
Sularla kaçýþan ölümler türküsü
Sýrdaþ olan denizlerin diline
Taþlaþmýþ hayat ürpertileri ardýndan
Þekilsiz, oynak ve iniltili
Pembe, daha doðrusu bir çocuk gülüþü renginde
Ýzleri deniz hayvanlarýnýn
Belli ki bir adý var onlarýn, varsa da
Gezinir mi hiç mi hiç adý olmayan burada
Bir diriliþe bile ayak uyduramayan burada
Mevsimi olmayan mevsim sürüleri
Yumuþak yüzgeçleriyle dalgýnlýðýmý yalayan
Anýlar, aný sürüleri
Hep birden unutulmuþluða dadanan
Hep birden, ama tek bir yaratýk gibi
Çýkarak gözlerime yarý loþ maðrasýndan
Görülmemiþ bir þekilde intihar ederdi.

O zaman belki bendim, belki bir þekil bildirisi
Gibi o zaman iþte çok deðerli bir taþa
Bakar gibi ben
Ýstekli, sonra durgun, giderek düþünceli
Derdim ki -daha doðrusu yaþardým-
Mutluluk alýþýlmýþ bir kötümserlikti
Ki tarih aldatýlýrdý, korkardým
Gözü dönmüþ bir kuþun göðsünü didikler gibi
Baðrýný açar gibi bir azizin
Açardým ben de içimi - bu þehir kimin?
Kimsenin deðil -
Baktýkça, baktýkça oaraya bakýr
Ne düþerse içine zehir
Köpürür köpürür köpürür
Önce asit, derken bir doða parçasý gibi
Yaprak bir parça yaprak olana kadar
Su bir parça su olana kadar
Ben onlara su ve yaprak diyene kadar
Demek istediðim yaþamak bir parça yaþamak oluncaya kadar
Zamanlar, zaman sürüleri..

Bazý adamlar ki bu zamanlara
Dokunur geçerlerdi
Yani bir piyanya ve onun tek bir tuþuna
Dokunur gibi
Ses, o kalýn ses, hiçbir þey umdurmayan
Doru bir at dilinde orman ve su
Korkuyu, sonra da yalnýz korkuyu
Büyüten ordan oraya
Sayýsýz çeþitlendiren onu
Yani bir hayat olarak çýkaran karþýmýza
Bir sesti bu
Sadece bþr ses idiyse, bir durup bir boþaldýkça
Ýçimize düþüren boynumuzu
Yerleþen bizi pek az tanýyan yüzümüze sonra da
Ýðrenmenin koþulu bir at gibi durduðu
Bir uzunluðu ya da bir alaný olmayan yüzümüze
Yerleþen
Sýzdýkça sýzan bir çay saati gibi içimize
Yani bütün bir burukluðu birden içeren
Ve soran birden sorusunu
Hanlarda denk saran yolcularýn
Yaðmura kuþkuyla bakan
Gözleri gibi
Ses, o büyük ses, desem ki
Sorardý bize durmadan
Sorardý ölümün bütün bildiklerini.


II

Ölüler dirilirdi. Çýkamazdým ki otelden
Ben otelden hiç çýkamazdým ki
Her þeyi bilen bir adam gibi gelip geçerdi
Kýþ
Ve hayaletler halinde kuþ sürüleri
Gündüz ve gece
Gece desem gece, gündüz desem gündüz
Ve desem ki, sonuncu günü
Dünyanýn insan eliyle yaratýlmasýnýn
Sonuncu günü
Koridorlardan geçerdim.

Koridorlar ki uzun desem uzun, kýsa desem kýsa
Aslýnda bana göre bir þekil
Bir monolog da diyebilirim buna, içinde bir konuþma ürpertisinin =
yer aldýðý
Kelimeleri olmayan bir yazý türü belki de
Koridor
Ve benim çaðrýþýmsýz sesleri düþüren ellerime
Meyhanelerden gelen ve bir daha gelmeyen
Ölü sesleri
Sokaklarda karþýma çýkan ve bir daha çýkmayan
Ölü sesleri
Masa örtülerinin altýna saklanan ve bir daha saklanmayan
Resim ve para sesleri
Ölülerin
Merdivenleri inerdim.

Merdivenleri inmek kolay desem kolay, kolay demesem gene kolay
Bir diyalog olduðu için deðil, zaten bir diyalogdur merdivenler
Ýçinde insan uðultularýnýn yer aldýðý
Ve kimsenin kimseye bir þey sormadýðý. Ne var ki
Ben onun yanýndan geçerken
O benim yanýmdan geçerken
O döner dönmez köþeyi
Ben yere eðilir eðilmez
O dönüp bakarken gizlice
Ben cebime sokarken elimi
O gözetlerken beni köþeden
Ben baþýmý çevirirken ansýzýn
Bir anahtar sesi
Bir sigara gürültüsü
Yere düþen bir çakmak
Kýrmýzý bir benzin istasyonu belirtisi.

Güya Tanrýnýn hep birlikte olalým diye çizdiði
Bir salon
Ben o salona varýncaya kadar
Tanrý yok -ne kadarda geçmiþ aradan-
Salon ki otelin salonu yani
Ve dirilmiþ ölüler ayakta
Bir ikon tasviri gibi
Ya da bir Bruegel tablosundaki çýlgýn
Belli bir zaman parçasýný kýmýldatýp da içinden
Sayýsýz zamanlara götüren
O birtakým adamlar
Ki artýk ölü bile deðil hiçbiri, deðil de
Gelecek bir zamaný ýsýrýr gibi
Kocaman diþleriyle
Avurtlarý, göbekleri ve falluslarýyla
Yani kaç yerinden delinmiþ olmalý ki dünya
Dünya desem dünya
Deðil desem deðil
Yaralý bir hayvan gibi soluk soluða.


III

O ben ki seviyordum beni yargýlayan
Bir otel diye seviyordum oteli
Kendi yasalarýyla
Aslýna bakýlýrsa kendimi dolaþtýrýyordum bir bir
Sokaklarý olmayan bir þehir için
Yaralý ayaklarýmla
Alanlarý, parklarý ve afiþleri
Olmayan bir þehir için
Ben kimim -ki fülütler çalýyordum bazý-
Çenk ve santur sesleri düþürüyordum Tevrattan
Bir ot, bir çöl motifi
Bir kafatasýný, bir h=96 kuþunun haykýrýþýný =
düþürüyordum
Karýþýk ve acýklý çöpleriyle
Bir cellat ipi, bir korsan gemisi
Bir yargýç ya da bir idam gerekçesi
Zaten düþüyordu kendi kendine
’Çýt’ diye bir þey oluyordu bazen de -sessizlik-
Diyelim bir ölü yer deðiþtiriyordu
Tam yüz ’sene’ daha atlayarak geçmiþten
Yüz ’sene’
Ama belki de
Issýz ve sýcak duvarlarýn ötesinde yaz
Sert ve ince bir kabuk gibi
Çatlayýp duruyordu gizlice
Gidip ellerimi yað kandillerine sürüyordum
Nedense erimenin bu dýþtan tadýna
Býrakýyordum kendimi
Yukarda eski bir kule oluyordu, tahta
-Uyarýlmýþ sürgünlüðüm benim-
Tahta desem tahta, deðil desem deðil

Ya da bir kýrýntý bir boþluk canavarýnýn aðzýnda
Oluyordu ki, bir rüzgar bile hiç yok
Yok dediðim bile hiç yoksa
Batýrýnca durgun göðsünü
Gök kendini kanatýyordu orada.

Fýrtýna, fýrtýna, fýrtýna
Ben ki en azýndan bir durgunluða çaðrýlýyordum
Her þeyi bir bir yaþamýþ da..
Ve yanýtsýz ve sessiz
Bana kalýrsa:
- Yani o sular ki içinden
Peygamber yüklü bir yunus balýða çýkarsa
Hangi ilgi onu bir süre boþlukta tutacak
Caným elbette
Yunus batacak
Yunus batacak -


IV

Denizse her þeyi unutturan bir adam gibi
Gelecekti bir gün yeniden
Demeye kalmadý geldi
Sinirli bir gürültüyle yükseliverdi hemen
Ardýndan bir iki þey daha oldu - nasýl anlatsam
Kimse bunu daha yaþamadý ki -
Sanki bir akvaryumun içinde
Yapayalnýz kaldým da ben
Yanýmda baþka akvaryumlar ve
Ýçinde baþka birileri
Doðrusu müþiþti bu, denizin icat ettiði bir mezarlýk gibiydik =
baþka deðil
Hepimiz az çok kýmýldanýyorduk çünkü
Hepimiz aðzýmýzý açýyorduk arada
Bir sesi dýþýndan olsun yakalamak için
Ama nafile
Yoktu ses
Yok bile yoktu ki bir yerde
Kapýdaki bir yaylý arabayla
Süslü bir cenaze arabasýna benzer bir arabayla
Soluklarýn iniltili bir dram yaratmasa
Yoktu ses
Ve yaþlý barmenin baþý tezgahýn ardýnda
Saint Jean de Baptiste’in kesik
Kesik desem kesik, yaþayan desem yaþayan
Baþý gibi sakin durmasa.


EK

Silik bir izlenim gibi kalýyordum kendimde
Elimle filan bir þeyler yaptýðýmý görüyordum
Seyrek de olsa konuþuyordum, örneðin
Eski bir efsaneyi anlatýyordum birilerine
Ya da bir yerleri tarif ediyordum yüzümü buruþturarak
Ýçki de içiyordum, hem de sert içkiler içiyordum
Bazen bir iki bardak
Bazen de sabahtan akþama kadar
Durmadan içiyordum
Caným elbette, diyordum, nasýlsa
Otel batacak, otel batacak

En önemlisi de tanýþtýrýlýr gibiydim biriyle
Hiç kimselerin ilgilenmediði
Bazý olaylarýn tarihçisi olarak.
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.