MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

BEN RUHİ BEY NASILIM?
Edip Cansever

BEN RUHİ BEY NASILIM?


I

Gördün mü hiç suyun yanmasýný tuzda
Gördüm ben bu yaþam boyu iniltiyi
Büyük bahçelerin küçük içinde
Saksýlardan birinde
Gördüm de
Uyurken uyandýrýlmýþ gibi
Beni bir sardunya büyüttü belki.

O ben ki
Bir kadýnda bir çocuk hayaleti mi
Bir çocukta bir kadýn hayaleti mi
Yalnýzca bir hayalet mi yoksa.

Ne peki
Yere dökülen bir un sessizliði mi
Göðe býrakýlmýþ bir balon sessizliði mi
Ýþini bitirmiþ bir org tamircisinin
Tuþlardan birine dokunacakkenki
Dikkati ve tedirginliði mi.

Bekler mi beni
Her yaný, ama her yaný çocuklar gibi gülümseyen
Bir sürü yaz gününün içinde
Acaba bekler mi beni
Uykularým, o sonsuz uykularým
Yanmýþ bir limonluktaki
- Ve limonlar ki her gün bir yaprak ayininde
Sesini hiç eksiltmeyen -
Ama bilmez miyim ben
Bilmez miyim hiç
Böyle sýð hayallerle oyalanmak yerine
Kýsacýk bir zaman olmalýydý elimde
Turfanda meyva gibi bir zaman
Yollar yollar kateden tadý ve ekþiliði
Geçerek erguvanlarýn dönemecinden
Leylaklarýn dörtyol aðzýndan
Yapýþtýrýncaya dek beni dudaklarýna
Acýnýn dudaklarýna ve geçmiþin
Bir yaban gülü yapraðý gibi beni
Ama ne gezer.

Korkmuyorum artýk solmaktan
Solmaktan ve solgunluktan
Gelmiþim nerelerden böyle
Kurumuþ bir dere yataðý gibi
Ya da pek kurumamýþ da
Baygýn, hasta ya da cançekiþen
Çýrparaktan yüzgeçlerimi dip sularýnda
Ya da yer tahtalarý, muþamba, örtük perdelerin kasvetini
Yorgun düþerek taþýmaktan
Ve ne çýkar ayýrmasam kendimi
Sularýn büyük içkilere kavuþtuðu koylardan.

Koylardan
Kapsayan o sevimsiz, o küçük aþklarý da
Eskiyen turunçlar gibi ilk rengini pek aratmayan
Ayýrmasam kendimi
Diyorum ayýrmasam
Köhnemiþ bir geminin -izine pek rastlanýlmayan-
Ýçindeki bir yolcudan da, deðerli taþlarla dolu cepleri
Cepleri yüreði cepleri
Ayýrmasam da ben
Kim görürdü o yolcuyu, yani kim farkederdi beni
Sýradan acýlardýr çünkü bütün ilgileri toplayan
Oysa sýkýntýyý buruþuk bir iç çamaþýrý gibi saklayan
Bu kýmýltýsýz gövde
Görülmemiþtir ki hiç görülsün þimdi
Görülmediði gibi gündoðumundan havalanan kuþlarýn
Ya da bir oda kapýsýný açtýðýnýz zaman
O müþiþ öðle sýcaðýnda
Pencerenin önünde örgü ören birinin
- Örgü mü, bir çay bardaðýný baþka baþka tutan ellerin becerikliliði mi-
Görülmediði gibi
Ama var mýydý sanki görülmek isteyen
Var mýydý bir þeyler bekleyen yüreðimin eskittiklerinden.


II

Ve her þey hýzla yetiþti sonra
Sarý bir günün kahverengi yarýnýna.

Yýkýlmýþ bir aðacýn üstünde yýllarca oturdum da
Gözleri avýna benzeyen bir avcýydým sanki
Aðaç da çürümüþ zaten
Kazýmýþ, oymuþ bir yerlerinden gelip geçen onu
Aðaç mý, içi yýllarla dolu bir kutu mu
Çözmek için mi acaba içlerindeki bir gizi
-Gizi mi, bir giz gereksinmesini mi-
Yoklamýþlar orasýndan burasýndan
Kim bilir.

Ama sessizlikten baþka ne bulmuþlar
Önemsiz bir iki anýdanbaþka
Ya insan kýlýðýnda ya da bir dekor taþkýnlýðýnda
Sorarým ne bulmuþlar
Çoktan yeni bir umuda dönüþmüþtür onlar da
Anýlar.

Oysa bambaþka þeyler olmalýydý aðaçta
Kazýlmýþ, oyulmuþ yerlerinde aðacýn
Buruk mayhoþ, daha çok da bir zehir tadýndaki
Bir þeyler olmalýydý. Ve sanki
Yýllar var ki saklamýþým orda ben

Saklamýþým anlaþýlan
Odasýnda yapayalnýz doðuran bir kadýnýn
Dýþa vurmak istemediði
Ya da pek gereksinmediði
O iniltiyi andýran
Duyurulmayan her þeyi.


III

Ve her þey dönüþtü iþte
Kahverengi bir çarþambadan
Sapsarý bir cumartesiye.

Ansýzýn bir rüzgar çýktý demin
Çölde yanýt arayan alaycý bir rüzgar
Kolalý bir örtü gibi acýtýyor yüzümü
Yakýyor gözkapaklarýmý da
Toplayýp getiriyor anýlarýmý bir bir
Uzun yollarý hiç sevmeyen anýlarýmý.

(Kaç türlü girilirdi anýlardan içeri?
1 - Ýþte bir zambaðýn özsuyunun içiliþi gibi
2 - Süt emer gibi bir memeden
Bütün renklerin ve bütün kokularýn bir anda biliniþi
3 - Dibini kazýyor alanlar: dünyanýn iç çekiþi.)

(Ansak mý anmasak mý
Yeri mi þimdi deðil mi
Bir tren yolculuðunda ve her yerde
Her þeyin ya da hiçbir þeyin hiç mi hiç çekilmezliðini
Bir hafta tatilini, bir öðle vaktini, belki bir pazartesiyi
Saatler iyi
Adamlar gülüyorlarsa iyi, gülmüyorlarsa gene iyi
Ve bütün yolcularýn dalgýn
Koparýp koparýp bir þeyler yediklerini
Görünüþte kararsýz
Görünüþte üzgün, endiþeli
Görsek mi acaba, görmesek mi
Açýp da kapalý gözlerini arada
Þöyle bir görünümü tek bir solukta
Yalandan, inatla içine çekenleri
Ya da bir köprüden geçerken, bir tünele girerken
Belirtip yüzlerinde çok görmüþlüðün izlerini
Bir tilki çevikliðiyle, acele
Katarak yolculuða hiç yoktan bir gizemliliði
Bilmem ki, görmesek mi
Durunca tren bir istasyonda
Dudaklarý çatlamýþ, ateþli, hasta bir istasyonda
Dünyanýn bütün elma satýcýlarýna bakýp
Bakýp da her þeyi ilk defa tanýyormuþ gibi
Uzanýp pencerelerden sarkýk gerdanlarýyla
Tutarak parmaklarýyla yalancý
Ve ucuzundan bir kolyeyi
Acaba görmesek mi
Bir treni ve dünyada tren olan her þeyi.

Ansak mý anmasak mý acaba
Yeri mi þimdi, deðil mi
Sýrasýný bekleyen bir kadýnýn, hasta
Gereðinden fazla abartýlmýþ yüzünü
Besbelli iðrenirdiniz
Çevirirdiniz gözlerinizi yer tahtalarýna
Bir duvar saatine ya da kapýya
Telefona bakardýnýz, týrnaklarýný incelerdiniz uzun uzun
Kýsaca
Kaçýnmak isterdiniz o yüzden -ama bitmedi-
Gördünüz, görüverdiniz bir daha
Sýyrýlmýþ acýlardan ansýzýn
Sevecen, durgun, sade
O yüzü
Belki de, orda, acele
Karar verdiniz
Bir anneniz olsun isterdiniz böyle
Ve belki sarýlýp öpmek isterdiniz onu
Her neyse...

Söylesek, yeniden mi söylesek þimdi de
Ben uzun yollarý hiç sevmem
Doðacak bir çocuk gibi beklemeli anýlar
Ansýzýn doðmalý, ansýzýn ölmeli saniyelerde.)


IV

Býrakýp gidiyor anýlarýmý rüzgar
Denize býrakýlmýþ çöpler gibi
Yol kenarlarýnda birikmiþ gereksiz eþyalar gibi
Geri veriyor ve çekip gidiyor usulca.

Bulanýk bir havuzun yanýnda buluyorum kendimi
Bakýmsýz, taþlarý kýrýk bir havuzun yanýnda
Ýçinden koyu yeþil bir çocuðun baktýðý
Çürümeye yüz tutmuþ yaprak renginde
Aðlamasý yaðmurlu bir sundurmaya benzeyen
Kýrýk iskemleleri, çatlamýþ mermer masasýyla
Yaðmurlu bir sundurmaya
Ve pencerelerde belli belirsiz bir kadýn
Pencerelerde ve her yanda.

Bir çocukta bir kadýn hayaleti mi
Bir kadýnda bir çocuk hayaleti mi
Yalnýzca bir hayalet mi yoksa.

(Nerdeyim
Kelebeklerden dokunuþlar alan bir yaprak gibi inceyim
Para bozduranlarýn az çok bildiði
Adres soranlarýn gene bildiði
Bir sokakta bir aþaðý bir yukarý
Saatlerce dolaþanlarýn hemen hemen bildiði
Amansýz bir güceniðim.)

Geri getiriyor bunlarý rüzgar
Geri getiriyor anýlmasý kýrmýzý bir konaðý da
Ýniltili, hasta bir konaðý da
Çatýsýnda baykuþlarýn tünediði
Birtakým iplerin düðümlendiði tahtaboþlarda
Ve bütün konuþmalarýn tek bir cümlede toplanýp
Suskunluðu bir anýt gibi yükselttiði
Bir konaðý ve konaðýn olanca görkemini
Geri getiriyor rüzgar.

(Konaksa yandý çoktan
Tertemiz bir asfalt ezip geçti onu
Ýyi biliyorum tertemiz bir asfalt
Ezip geçti onu
Kýrmýzý bir konak mezarý gölgesi býrakarak.)

Ve yýllar ve günler ve saatler ayarlandý
Caddeler, iþhanlarý kahveler ayarlandý
Meyhaneler, genelevler
Pasajlar, dar sokaklar, geçitler
Soðuk biralar ayarlandý, soðuk her þey
Ve bütün iliþkiler
Birden yerini aldý.

Ve her þey yetiþti gene
Sarý bir çarþambadan
Kahverengi bir cumartesiye.


V

Ben Ruhi Bey, nasýl olan Ruhi Bey
Nasýlým
Bir yaz ikindisinden çýktým geldim
Diyelim bir pazartesiydi, biraz da þöyle geldim
Kapýyý iyice kapadým
- Kapadým mý, evet, kapadým -
Çitlenbik aðacýnýn altýndan geçtim
Frenk üzümlerinden bir iki salkým kopardým
Diþlerimle sýyýrdým
Sardunya renginde ve sardunya tadýnda idiler
Biri fotoðrafýmý çekiyorkenki gibi durdum
Azýcýk gülümsedim
Ve dünya bana gülümsedi
Çakýllarýn üstünden yürüdüm
Yürüdüm ki, bir sese benziyordum sanki
Yüzyýllarca önce kýrýlmýþ bir kemik sesi
Ýyice duydum
Çýkarken bahçe kapýsýný açýk býraktým
- Çok yüksekti. Deniz dibi renginde ve demirdendi. Üstünde aslan baþý
kabartmalar vardý. Ýki yanýnda çok yüksek iki duvar uzar giderdi.
Dýþardan çam ðaçlarý görünürdü. Bir kýrbaç gibi görünürdü. Ve
aðaçlarýn üstünde kýrbaç kýlýflarýna benzeyen ve evlatlýklarýn mavi
pazen giysilerini andýran kalýnlaþmýþ bir gökyüzü dururdu -
On sekiz on beþ trenine yetiþtim
Geniþ kadife koltuða oturdum
Puromu yaktým - iki kibrit harcadým -
Akþam gazetelerinde pek bir þey yoktu
Haydarpaþa’ya kadar bulmaca çözdüm
Ýskelede saçlarý çok iyi taranmýþ bir kýz bana baktý
Bakýþýndan tedirgin oldum
Giyimsizdi, boyasýzdý, bakýmsýzdý
Vapurla Karaköy’e geçtim
Tokatlý’ya uðradým
Köprüden aldýðým Fransýz dergilerini karýþtýrdým
Kirazla bir kadeh raký içtim
Çýkarken boy aynasýnda kendime baktým
Oldukça yakýþýklýydým
Gömleðim temizdi, beyaz ceketim
Tertemizdi ve ayakkabýlarým
Pantolonum ütülü
Yelek cebimde ince altýn bir zincir
Sarý ve ince býyýklarým
Tam Ruhi Bey býyýðýydý
Ve iki parmaðýn arasýnda bir çiçek sapý
- Zakkum muydu, deðil miydi, belki yazpatý -
Boynumda menekþe rengi bir papyon
Hafifçe sarkýk
Dudaðýmda bitti bitecek bir sigara
Kenarýnda dudaðýmýn
Dýþarý çýktým.
Tünele bindim, Asmalýmescit’teki Viyana lokantasýna geldim.
Avusturyalý karý koca beni karþýladýlar
Ýkisi de eðilerek ben dimdik durdukça onlar bir kez daha eðilerek beni
karþýladýlar
Benden baþka oldukça þiþman iki adam daha vardý. Beyaz Ruslardandýlar, gözleri
necef taþý gibi sert ve parlaktý
Tezgahta bir Leh Yahudisi votka içiyordu, yüzündeki ince damarlar fýrçayla
çizilmiþ gibiydi, bir silinip bir canlanýyorlardý.
Soðuk et getirdiler bana, omlet, bira filan getirdiler
Üstüne kremalý ahududu getirdiler, likörle kahve getirdiler
Çýkarken bolca bahþiþ býraktým.
Markiz’e uðradým, dört mevsimden süzülmüþ bir konyak içtim
Düzeltip arada bir býyýklarýmý
Uçlarý hafifçe ýslak
Bir ara pencere camýnda kendime baktým
Baktým ki, ben Ruhi Bey
Nasýl olan Ruhi Bey
Daha nasýlým.

Oradan Galatasaray’a kadar yürüdüm
Bir kadýnýn pembe beyaz teni daðýlýp uçuþarak
Gezindi ortalýkta bir süre
Ve durdum
Durdum bu güzel yaz ikindisinden çýkýp
Bambaþka bir sonbahar sabahýný giyinceye kadar Nasýlým.


VI

Nasýl olacaksýnýz Ruhi Bey
Bugün de erkencisiniz Ruhi Bey
Þarapla bira mý içiyorsunuz Ruhi Bey
Böyle sabah sabah Ruhi Bey
Akþam akþam Ruhi Bey
Akþam sabah Ruhi Bey
Cýgara alýr mýydýnýz Ruhi Bey
Yakalým Ruhi Bey, yakalým
Böyle üþümüyor musunuz Ruhi Bey
Benim de ayakkabýlarým su alýyor Ruhi Bey
Ne olur ne olmaz
Önümüz kýþ Ruhi Bey
Ee, daha nasýlsýnýz Ruhi Bey
- Ýyiyim, iyiyim.

(Gelsem gelsem bir solgunluktan gelirim
Kýzgýn bir sardunyanýn üstelik üvey çocuðu
Pembe pembe azarlanýrým
O ölür ben azarlanýrým
Kocaman bir konakta uzarým kýsalýrým
Ellerim týrnaklarým
Yeni kýrpýlmýþ bir koyun derisi gibi pespembe
Ve sýcak
Gözlerim, gözlerim benim
Denizi ilk defa gören bir çocuðun
Birdenbire yaþlanmasý neyse.)

Sizinle görüþelim Ruhi Bey
Vaktim yok, vaktim yok
Ruhi Bey, görüþelim
Vaktim yok görüþmeye kimseyle
Ruhi Bey
Kendimle bile, kendimle bile.
(Olmaz ki, kimse kimseyi sevemez
ama hiç kimse)


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.