GÖNÜL HAPİSHANESİ

Hapishane de olmak için,
Ýllaki demir parmaklýklar ardýnda olmaya gerek yok
Ellerine kelepçe vurulmasý da neymiþ
Ayaklarýnda prangaya da, gerek yok!
Kapýlar üstüne kilitlense de, kilitlenmese de
Hiç bir önemi yoktur asma kilidin anahtarý, elinde olsa da,
Aðzýnýn bantlanmasýyla susturulman da gerekmez,

Bazen evinin dört duvarýdýr hapishane,
Bazen konuþsan dilin yanar, susunca için kanar ya
Býrakýp gitsen ardýnda kalanlar biçare...
Kalanlar viran olmasýn, göz yaþý dökülmesin, aç kalmasýn.
Ama sen kal ki,
Çorak iklimler gibi verimsiz ol!
Ne ot bitsin, ne bir çiçek açsýn,
Ne bir kahkaha, ne dalýnda kuþ ötsün.
Etin istemiþ ne fayda...

Gönül hapishanesi, birinci koðuþ!
Ve bir gardiyan düdüðü...
Yemek hala hazýr deðil mi..?
Niye bu pantolon ütülü deðil?

Gönül hapishanesi, saçlar da ak, yüzler kýrýþmýþ
Yüreðinde kelebek kýpýrtýsý, yüzünde bir ýþýltý.
Kuþlar öter uzak diyarda
Gökyüzü masmavi, beyaz bulutlar
Dallarýnda çiçekler açmýþ, badem aðaçlarý
Gelinler, gelinlik giymiþ aðaçlar.
Ýki çift göz aklýnda, bir beyaz yelkenli
Mavi bir huzurla demir alýyor, o gözlerde.
Uzak diyarlara bir beyaz yelkenliyle..

Gönül hapishanesi, birinci koðuþ!
Ve bir gardiyan düdüðü...
Hay senin yapacaðýn çaya da, sana da!
Ve yüzüne çarpýlan bir kapý...


Meryem Tuna.. 11.12.2012
Sosyal Medyada Paylaşın: