Aaahh…deniz, aaahh deniz,…
Koocaa derya, karadeniz...
Þimdi konuþ, hadi söyle..?
Sende bize küsersen,
Biz sensiz, ne ederiz…
Ne ederiz… ne ederiz…
Söyle deniz söyle, sen ne yaptýn,
Söylesene, yürekleri taþtan mý sandýn,
Sevdalarý tükettinde, umutlarý yýktýn,
onsekiz, kýrk demedin,yetmiþinde hep aldýn,
Onca gönüllere hazan, hüzünler saldýn…
Deniz be söyle, senin derdin ne idi…
Kimisi sana açýldýda geri dönmedi,
Aylar, yýllar oldu, sevenleri bekledi,
Akýbetleri ne oldu, kimse bilemedi,
Göz pýnarlarý kurudu, hiç bir haber gelmedi…
Bilmem, kaç bin yýl varki, rýzýk daðýtýrsýn,
Bazen uysal olur, bazende çok hýrçýnsýn,
Yeterki kýzmaya gör, yanýna yaklaþtýrmazsýn,
Sen nicelerini güldürür, ama, çoðunuda aðlatýrsýn,
iyisiyle, kötüsüyle, yinede bizim canýmýzsýn…
Hamsi, istavrit, palamut, gelde karadenizi unut;
ister tava, buðulama, istersen öyle yut...
ister uzaktan seyret, olmadý, tekneyle gez yahut,
Karadeniz yinede sensin, milyonlarcasýna umut….
Evlerde, þafak söktüðünde, sýrayla vedalaþýlýr,
Her sabah seherinde, takalar tek tek, sana açýlýr,
Aðlarý atmak için, nice sular miller aþýlýr,
Sonra toplayýnca birden, sevinç, neþe saçýlýr,
Limana varýlýnca, o mübarekler, kasa kasa taþýnýr…
Deniz, sensiz olmuyor…
Þu gurbet hiç, çekilmiyor…! ! !
Hayat, tadsýz kalýyor,
Gönül hep seni özlüyor,
Sana kavuþunca bir an, o da bize yetiyor...
Bizi rahatlatýyor… bize yetiyor… bizi rahatlatýyor…