Sürünüyorum yerde, sürünüyorum gökte
Mukaddes emanetin bana dünyadan aðýr
Derman kalmadý artýk vücuttaki kemikte
Dört Hamele-i Arþý çabuk yardýma çaðýr
Koluma gir ey Aðrý! Koluma gir ey Uhud!
Dayanamýyorum ben, bu kutsal emânete
Çelme atýyor her gün kalleþ âlem-i þuhûd
Düþürmek için beni, sonsuz bir nedâmete
Izdýrâplar bekliyor beni berzahta, eyvâh!
Nurdan meþale verin, akrepleri kovayým
Bir yýlan olacakmýþ iþlediðim her günâh
Nûrdan çamurlar verin delikleri sývayým
Ölümü düþünmekten þu beynim büzülüyor
Rûhum bir mengenede, canýmsa cenderede
Gýrtlaðýma damlalar, ,,taþˮ olup düzülüyor
Yutamýyorum Rabbʼim! Onlarý bir kerede
Zaman denen bu nehir sürüklüyor her þeyi
Dalgalarýn üstünde, yüzen kuru bir çöpüm
,,Öldüˮ diye vuracak, Melek en son kaþeyi
Topraðýn altýnda ben bedenimle boþ küpüm
S/ÂYE (20:24) 2 Ocak 2011 / Wuppertal / Almanya
HAMELE-Ý ARÞ
Arþý taþýyan melekler. Allahu Teâlâ’nýn Arþ’ý taþýmakla vazifelendirdiði sekiz müvekkel melek. Arþýn mahiyetini bilmediðimiz gibi bu meleklerin arþý taþýma keyfiyetini de bilemiyoruz. "Gök yarýlmýþ ve o gün bitkin bir hale gelmiþtir. Melekler onun çevresindedir. Ve o gün Rabbýnýn Arþ’ýný, onlarýn da üstünde sekiz tanesi yüklenir" (el-Hâkka, 69/16,17). Bu âyette anlatýlan olay müteþâbihdir. Nasýllýðý hakkýnda izahlar, sahih rivâyetlerin ötesinde fazla bir kýymet taþýmaz. Bu melekler "Subhanallahi ve bihamdihi" diyerek Arþ’ý tavaf ederler.
Hz. Peygamber (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: "Size arþý taþýyan meleklerden bahsetmem konusunda bana izin verildi. Onlardan her birisinin kulak memesi ile boynunun arasýndaki mesafe yedi yüz yýldýr" (Ebû Dâvûd Sünne,18): Abdullah b. Amr "Arþ’ý taþýyan melekler sekiz tanedir" der. Sa’id b. Cübeyr âyetteki "sekiz melek" ifadesini sekiz saf melek olarak tefsir etmiþtir. Bu meleklere Allahu Teâlaya yakýn ve meleklerin efendileri olmalarýndan dolayý Kerûbiyyûn melekleri denilir. Ýbn Abbâstan nakledilen bir rivâyete göre Kerûbiyyûn melekleri, sekiz bölümdür. Onlardan her bir cinsinin insan, cin, þeytan ve melek gücü kadar gücü vardýr (Ýbn Kesîr, Tefsiru’l-Kur’âni’l-Azîm, VIII, 239).
"Arþý taþýyanlar ve çevresinde bulunanlar Rablarýný hamd ile tesbih ederler, O’na inanýrlar ve mü’minlerin baðýþlanmasýný isterler. Rabbýmýz ilim ve rahmetle herþeyi kuþattýn; tevbe edip senin yoluna uyanlarý baðýþla ve onlarý Cehennem azabýndan koru" (el-Mü’min, 40/7). Bu âyetin tefsirinde Ýbn Kesîr "Allahu Teâla, Arþ’ý taþýyan dört mukarrebûn melek ile onlarýn çevresindeki "Kerûbiyyûn melekleri’nin Allah’ý tesbihle Rablerine hamdettiklerini haber verir" der. Bu âyete dayanýlarak meleklerin sayýsýnýn dört olduðu iddia edilmiþtir (Ýbn Kesîr, a.g.e. VII, 120).
Hasan-ý Basrî, Hamele-i Arþ meleklerinin sayýsýnýn sekiz mi sekiz bin mi olduðunun ancak Allah tarafýndan bilinebileceðini söyleyerek meseleyi Allah Teâla’nýn ilmine havale eder. Sa’lebî’nin rivâyet ettiði bir hadîste Hz. Peygamber (s.a.s) þöyle buyurmuþtur.
"Hamele-i Arþ þu anda dörttür, Kýyamet günü Allah onlarý bir dört melekle daha kuvvetlendirir, böylece sekiz olur" (Kurtubî, el-Cami’u fî-Ahkâmi’l-Kur’ân, XII, 266).
Ýbn Sina " Melâike" risalesinde Arþ’taki meleklerin tesbih ve tahmid ile Rablerine kulluk ettiklerini ve mü’minler için istiðfar ve duada bulunduklarýný kaydeder. Erzurumlu Ýbrahim Hakký (ö.1780) "Allah dört büyük melek yaratmýþtýr, bunlar Arþ’ý taþýr, Hamele-i Arþ denilen bu meleklere Kerûbiyyûn da denilmiþtir. Allah’ýn yanýnda bütün meleklerden daha üstün ve faziletlidirler. Ýsrafil de bu meleklerdendir, Ýsrafil diðer üçünden daha üstündür" der (bk. Tecrîd-î Sarîh tercemesi, IX, 7).
Zübeyr TEKKEÞÝN