çok eski bir hikayedir bizimkisi
kuþ kanadýna tutulur
bazen gözlerimizin rengi
yeþil mavi siyah ya da ela
baþa gelmeden bir bela
dualar önceden okunur biz de
saatler ya son hýzla ya hafif meþrep geceleri
kýrýk bir yelkovandan artakalan
tahmin edilmez burada zaman
hiç biri uydurma deðil hikayelerin
her þey burada mevcut / var olandýr her yaþanan
yýlardýr avuçlar dolusu yaðmur biriktiririz gözlerimizde
kimimiz çok memnun
kimimiz memnun olmayýz halimizden
ölmeden biliriz ölümün ne olduðunu aslýnda burada
kimisi baþka pencereden bakabilir hayata
hanðý renk olursa colsun
biz hep ebruli bakarýz kuþun kanatlarýnda
güneþ döndükçe kaybolana kadar sonsuza
dil yarasýndan ölüyor çoðunlukla hayatta insan
acýklý aþk hikayesidir geriye arta kalan
üzümün çekirdeði armudun çöpüdür dönüp dolaþan
incir çekirdeðini doldurmaz laftan / acý tatlý tamamlanan bir yaþam
sen beni anlýyorsun deðil mi ?
nefes nefes her an kaybolan
hangi renkte ölüp hangi renkte doðacak ki insan
hayat tertemiz bir sayfadýr sonradan yazýlýp çizilip karalanan
sýr hâla çözülmedi bilinmedi / bulunmadý kalbinde saklanan