aralýðýn on ikisiydi soðuk karlý bir kýþ gecesiydi ve þahsen ben mütemadiyen pencereme minimini bir kuþ konsa alsam onu içeriye soðuktan donmasa ýsýtsam doyursam pýrpýr edip canlansa olsun varsýn alýþkýn ellerim bomboþ kalsa prrrrr.. etsem onu gökyüzüne hediye diye oturmuþ ööylecene pencereye bakýyordum
perdeleri çekmemiþtim tabi çekmeme de gerek yoktu çünkü daðýn yamacýnda bir kulübede oturuyordum
diyeceksin ki; "be adam saçmalama aç þu tv yi hey hem de masal olmuþ bitmiþ söylenmiþ bir þey.."
evet.. haklýsýn.. o þarkýsý söylenen bir masal.. ama bak ýslak sarkýk kanatlarýyla þu pencereye bi kuþ.. konarsa bu kýþ.. bir masal daha gerçek olacak.. nasipse eðer ben onu gökyüzüne hediye edince tekrar Tanrý baþýný kaldýrýp bakar bakar.. "Vay bee, týpký masaldaki gibi.." der.
Sosyal Medyada Paylaşın:
zulabula Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.