kuru bir teni okþarken sarý dokunuþlar
sancýlarý güze keser bakýþlarýnýn
dökülür yaprak yaprak solgun hikâyeler
saklanýr kitaplar
parkan suçlu
ortasýna kurulur üç ayaklý kör aðýtlar
tan saatine düþer damatlýk düþlerin
gülüþlerin
sönüþlerin
gözlerini yatýrýp ýraklara
özlersin kokusunu
karartmaya düþen bakýþlarýyla anneni
yine bir eylül yoklar sokaðýn baþýný
duvarlarýn yüzünde gülümser
on sekizinde yazdýðýn sözlerin
ýslýkla koþayazarsýn
yeni terlemeyen býyýklarýndan sarkarken gülüþün
bir romanýn adý diye öðretilmiþti sana
-eylül-
psikolojik ve en trajik aþk hikâyesi
ne yana dönsen yýllar sonra titrer voltu yüksek ellerin
yüzler düþer hiç yoktan usuna
karabasan bu göðsüne çöken
dip dehlizlerinde ruhun çýðlýkla baþlar vuruþmasý
canhýraþ
olmayan kýzýna ad verirsin
gözlerinde görürsün düþen son yapraðý
eylül’üm dersin
kýzým
bahtsýzým
ve bir mahpusluk mektup döþersin /
kaç mektup yollarsýn olmayan adreslere
-kitaplarýný emanet ettiðin- yol arkadaþýna
bilirsin yirmi beþ yýl sonra verileceðini mektubun
takvim hücre hücre gösterirken günü
son yaprakta sararýr zaman
annen dayanamamýþtýr yokluðuna senden sonra
o da bir eylül gününü seçmiþtir
tan sökümlerimin kýzýlca bakýþlarýnda
fikirlerim
yiðitlerim
yitimlerim
döngüsü kýrýlasý !
her geliþinde sarý yakýsýyla
olmayan kýzýn, mýzrap elinde memleket türküleri söyler
kekik kokulu saçlarýný savurur eylül rüzgârýna inat
kekre güftelerin eþliðinde
gözleri kehribar çoban yýldýzýna keser
bir eylül yaðar solgun
yahya incik/þanlýurfa/2009
03.08.2009 saat:23:45