Kaz (İda) Dağı Efsaneleri
KAZ (ÝDA) DAÐI EFSANELERÝ
(Yunan Mitolojisi ÝDA DAÐI)
Bal’ ý kesir dediler, çok bal görmedim amma,
Bal’dan tatlý bir þehir, çözülemez muamma.
Bir Sonbahar sabahý güllerle bezeniyor,
Tarihi kayýtlarý Lidya’ya uzanýyor.
Timur, tar-ü mar etmiþ, Ýskender burdan geçmiþ,
Ýtalyaya yerleþen TROYA burdan göçmüþ.
TETÝS’in düðününde ZEUS jüriyi seçer,
ALTIN ELMA Paris’in baþýna iþler açar.
HERA düþman kesilir, AFRODÝT dost olurken,
Sonuna bilet keser annesini bulurken.
Güzel HELENA’sýyla SPARTA ‘da buluþur,
MELENOS Giritteyken yarla visal oluþur.
Gelirler TROYA’ya bir yuva kurmak için,
AKHA’lar savaþ açar, PARÝS’i vurmak için.
Taraflar yeniþemez, aradan on yýl geçer,
Kalenin kapýsýný çakma tahta at açar.
Hem AÞÝL (Achilleus) hem de Paris muharebede ölür,
Kaz Daðýnýn aðacý göçene gemi olur.
Uzun yolculuk sonu Roma’ya ulaþýrlar,
Kaz Daðý kültürünü Ýtalya’ya taþýrlar.
Efsane böyle diyor, bize inanmak düþer,
Burasý ANADOLU , ne efsaneler yaþar.
(Türk Efsanesi SARIKIZ)
Evvelce KAZ DAÐI’nda bir babayla kýz varmýþ,
Kazlarýný otlatýp, kýt kanaat yaþarmýþ.
GÜRE köyü gençleri kýza talip olmuþlar,
Babasý vermeyince pek çaresiz kalmýþlar.
Zaman geçer, kýzanlar kinlerini kusarlar,
Söz birliði ederek iftiralar tasarlar.
Namusuna söz edip her tarafa yayarlar,
Þûyu bulduktan sonra babayla kýz duyarlar.
Baba çok kederlenir, kazlarý da alarak,
Güya namus kurtarýr kýzý daða salarak.
SARIKIZ aðlar, sýzlar, kadere razý olur,
Günler günü kovalar, yüzlerce kaz’ý ol
Aylar,yýllar geçtikçe alýþýr buralara,
Yardým eder, köylüsü daðda düþtükçe dara.
Yaptýðý iyilikler dokuz köyden duyulur,
Namý dilden dudaða , çok uzaða yayýlýr.
Babasý hacca gider, kýzý unutmak için,
Ateþ düþen gönlünü biraz avutmak için.
Hac dönüþü köyünde iþitince namýný,
Giderek görmek ister, kýzýnýn encamýný.
Vardýðýnda baba-kýz, hasretle kucaklaþýr,
Kýzý yadýrgamadan babasýna yaklaþýr.
Hararet basýp da su , isteyince babasý,
Körfeze uzanarak dolduruverir tasý.
Sýr aþikâr olunca SARIKIZ çok yaþamaz,
Baba da kederlenir, iki daðý aþamaz.
SARIKIZ’ý defneder , býrakýr ÝDA DAÐ’da,
Ruhunu teslim eder, az sonra BABA DAÐ’da.
Komþular Aðustos’ta çýkarlar iki daða,
Biribirlerine derler gidiyoruz ÇILBAÐA.
(Türk efsanesi HASAN BOÐULDU)
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Senenin bir gününde, bilmem ayýn kaçýnda,
Zeytinli köyden Hasan satmak için malýný,
Obalý Emine de peynir , yoðurt, balýný,
Geldikleri pazarda bakýþlarý birleþir,
Çakýþan gözlerdeki kývýlcým þiirleþir.
Saklamak kabil olmaz, aþklarý gelir göze,
Fýsýltýlar arttýkça farklýlýk düþer söze.
Ovalýyla bir daðlý imkân yok, evlenemez,
Ovalý bizim daðda sýkýlýr , eðlenemez.
Ovadan bizim daða, altmýþ kiloluk tuzu
Nefessiz çýkarýrsa , veririz biz de kýzý.
Deyince obalýlar, Hasan çaresiz kalýr,
Sýrtlanarak çuvalý , daðýn yolunu bulur.
Aðýrlýk bir taraftan, sýcaklýk öbür yandan,
Yarý yola varmadan usanýr Hasan candan.
Beyabad’a varýnca halsiz kalýr, yorulur,
Gökbüvet’e düþerek kurtulamaz boðulur.
Ertesi gün Emine Sutüven’e gelince,
Sevdiðini ararken çevresini bulunca,
Hasanýn öldüðünü anlar, intihar eder,
Hem ovayý, hem daðý sarar sonsuz bir keder.
Gökbüvet ondan sonra HASAN BOÐULDU olur,
Arayan sevdiðini mutlak cennette bulur,
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.