Hayatýma giren koltuklarý düþünüyorum da ; Ateþ ve Su tarafýndan, Et ve Kemik tarafýndan, Ýçindeki Kaný hak eden, Taþtaki oyuk. Bu yeri terk eden, Bu yerden ayrýlan, Ya da alýn yazýsýyla tanýþan , Ölüm gardýný almýþ bekleyen bir koltuk... Hemde imparatorun kabrinin üzerinde, Tarif edilemez olaný tarif eden, Ya da benim bilinçdýþý eðilimimin bir oyunu olan, Sezgileriyle düþüncelerini birleþtiren, Beni si mgeselliðin esiri yapan bir koltuk. Siyah, parlak, deri bir koltuk... Galiba benim, o düþündüðün gibi bir koltuðum olmadý hiç. Eðer olsaydý; Timogoras’ýn Meles’e olan karþýlýksýz aþkýndan yaptýðý gibi atardým kendimi o kotukla beraber uçurumdan, Böylesine erdemli bir koltuðu haketmediðim için, Ya da böylesine erdemli bir koltuK beni hakedemediði için.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Aegishjalmur Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.