Fâtih Sultân Mehmed Hân, vardý protokolde
Onun gerçek makâmý yetmiþ milyon gönülde
Saðýna da oturmuþ sýrdaþý Akþemseddin
Veli makâmý vardý bu mübârek seyyidin
Dindar Ebu Bekirʼe baðlýymýþ silsilesi
Bu zâttan geliyormuþ, velinin sülâlesi
Ýstanbulʼun manevî fâtihi ve mimârý
Dünyada bâkî kalýr, ermiþ elin imârý
Simâsýndaki nûrlar, Allahʼýn tecellisi
Fethederken niyâzý, Fâtihʼin tesellisi
Kýrmýzý kaftân giymiþ, Ýstanbulʼun Sultâný
Dünyaya büyük þeref, bir kez öpse kaftâný
Eline diken batsa, benim gözlerim kanar
Bir tel saçý alevde, yansa yüreðim yanar
Mehmedʼin sol yanýna, cülûs etti Ýskender
Soner de arkalarda, kendine buldu bir yer
Onun hemen yanýna oturdu Halil Cibrân
Tamamen dost olmuþtu bu iki güzel insân
Gelen misâfirlerle, izlediler Geceyi
Beraber dinlediler aruzu ve heceyi
Ýskenderʼin yanýna, oturdu Nurcan Hâným
Konferans salonu da dolmuþtu týklým týklým
Akþemseddinʼin yaný Fuzûlî için boþtu
Bu eþhâsý yanyana temâþa hayli hoþtu
Pür dikkat dinliyordu, þeb-i þiiri herkes
Çýt bile çýkmýyordu tutulmuþ gibi nefes
Son »Su Kasidesiʼni« okuyorken Fuzûlî
Karþýsýna dikildi, Muhammedʼin hayâli
Peygambere âþýktý þiirin bu bülbülü
Bir þefaat olacak bu aþkýn tek ödülü
Mürekkeb daha aðýr gelir yevm-i mahþerde
Zira cevher-i aþk var bu muhteþem beþerde
Þiʼrin ilhâmýn deðil; sanki vahyin eseri
Kýyâmette peygamber öpsün o dahi seri
Nasýl bir âþýksýn ki, beni böyle mest ettin
Aþkýnla »maþûkuna« þu aþkýmý test ettin
Senin kadar sevseydim, Habîbini dünyada
Ona nâtlar okurdum hergün hatta rüyada
Aþkýnýn eseridir, güzel »Su Kasidesi«
Artýk bu þâhaserin semânýn naþidesi
Gelen þâirler þiir, okudu teker teker
Herbirinin lezzeti dilde bal ile þeker
Bazen cehren güldüler, bazen de aðladýlar
Bazen birden sustular, bazen de çaðladýlar
Fuzûlî Fâtihʼini davet etti kürsiye
Beytini okur iken o çekildi geriye:
,,Zülüfünün zencirine bend eyledi þâhým beniˮ
,,Kulluðundan etmesin âzâd Allahʼým beniˮ
Sonra da mikrofonu Abdulhak Hamid aldý
Mehmed Hânʼa yazdýðý medhiyesi bir baldý:
,,Her köþesinde dehrin, nâm-ý beka nisârýnˮ
,,Þâyestedir denilse âlem senin mezarýnˮ
Programýn sonunda kürsiye Soner çýktý
Gözlerinin altýndan, Ýskenderʼine baktý
Meðer bu büyük edîb sürpriz yapmýþ Sonerʼe
Ýskender Pala deðil, »Soner« yazmýþ deftere
Misâfirlere döndü çekingen edâsýyla
Sözü bitirmek için, Þiire Vedâʼsýyla
Soner ÇAÐATAY (15:04) 2 Kasým 2011 / Wuppertal / Almanya
Kelime:
nisâr güneþ görmeyen taraf, gölge, dav evi
þâyeste: layýk, uygun, hakký
naþide: topluluk huzurunda okunan þiir, dilden dile dolaþan ve atasözü hükmünü almýþ þiir.
,,Zülüfünün zencirine bend eyledi þâhým beniˮ (Fatih’e ait)
,,Kulluðundan etmesin âzâd Allahʼým beniˮ
,,Her köþesinde dehrin, nâm-ý beka nisârýnˮ (Abdulhak Hamid’ e ait)
,,Þâyestedir denilse âlem senin mezarýnˮ