Sihirli ahþâb kapý, açýlýnca tamamen
Nûrânî bir âleme girdi herkes ânîden
Karþýda, saðda, solda binlerce insân vardý
Hepsinin derûnunda büyük heyecân vardý
Bu gece þakýmaya gelmiþ bu þeydâ diller
Bal diller okudukça ýslanacak mendiller
Bülbül gibi öterler, gülzârlarda zârâzâr
Kânýný revân eder güldeki kupkuru hâr
Kalemin deðdiði kalb, yarýlýr þerha þerha
Gözlerde katre olur yürekten sýzan reþha
Sineden sâdýr þiir, bir milletin þîridir
Þâir halkýn rehberi, hakikatin pîridir
Hiçbir þeyin deðil de ilhâmýn esîridir
Kaleminin büyüsü þu kalbin tesîridir
Konferans salonu da gamlý þâir doluydu
Çoðunun geldiði yer kanlý Anadoluʼydu
Kubbeden bakýyordu, yýldýzlarla muhit mâh
Sanki ay gaybtan vuran envâr-ý Cemâlullah
Nûrla nirân bu yer, meleklerin mekâný
Þâirlerin kelâmý, yaþar tayy-ý zamâný
Ýçeriye ilk önce Ýskender Pala girdi
Zira bu büyük edîb edebiyatta pîrdi
Onlarýn geldiðini, farkedince Fuzûlî
Baþýyla selâmladý havadayken sað eli
Soner ile göz göze gelince büyük þâir
Unutulmuþtu herþey, þeb-i þiir vesâir
Onun geleceðini, hiç ummuyordu Üstâd!
Derin hüznün yerini almýþtý serin dilþâd
Lâleler gibi açtý tebessümler çehrede
Öyle bir ýþýk yoktu semâdaki zührede
Fuzûlîʼnin gözünde Soner daha çýraktý
Usta þâir olmadan, kalemini býraktý
Þeb-i þiire geldi; fakat dosta vefadan
Edebiyatý çoktan çýkarmýþtý kafadan
Sessizce yürürlerken kenardan öne doðru
Bir adam gördüler ki Ýstanbulʼun gururu
Soner ÇAÐATAY (03:17) 1 Kasým 2011 / Wuppertal / Almanya
Kelimeler:
zârâzâr: inim inim inlemek
giryân: aðlayan
tayy-ý zamân: zamaný aþmak
nirân: nurla aydýnlatmak
envâr-ý Cemâlullah: Allah’ýn yüzünün nurlarý
gevherî: cevher gibi
dilþâd: mutlu
Zühre: Çobanyýldýzý
Sineden sâdýr þiir, bir milletin þîridir (þîr: süt), (sâdýr: çýkýp yayýlan)
reþha: sýzýntý
þerha: yarýk