erkenden kalkýp sabah
çayý koyup ocaða
köþedeki pastaneden alýp poðaçalarý
domatesleri kesip istediðin gibi
ve közde piþirip biberleri
kekikli yeþil zeytini de koyup masaya
hazýrlayacaðým kahvaltýyý
beklerken kýpýr kýpýr
geliþini
gitmiþtin ya hani
seneler önce
tekrar döneceðim diye
beklerim o günden beri
iþte bundandýr ki
sabýrsýzlýkla
kolaçan ederken pencereden dýþarýyý
gelen giden var mý diye
bir kulaðým da telefonda
býrakacaðým bir nefes sigaramdan
bir yudum almýþken
orta þekerli kahvemden
ve içimde bir ses
çýðlýk çýðlýða
gel hadi
hadi gel
artýk
þimdi uykuyu sürmek lazým gözlere
sabah penceremden çabuk girsin diye
gel
e mi
aþk
daha çok
bekletme
atilla güler