BİR HİKAYEYİ HORASAN

Bir hikâyedir almýþ baþýný yürümüþ
Dolaþýyorum, yürüyorum
Çað çað, tarih tarih
Zamanla oldum kâh saman, kâh hasret
Kâh gurbet, kâh mapusluk
Türkistan’da Þeyh Necmettin Kübra ile
Kurdum dergâhý Pir Seyyit Seyfetin dedemle
Oturduk Seyitlik postuna yol gösterdik zamana
Vardýk Kýrgýzýstan’a, Türkmenistan’a
Erdebil’e geldik Ahmet Yesvi’yle tanýþtýk
Kurduk dergâhýmýzý ve yol gösterip
Uruk uruk akýn ettik Rumeli’ne
Mezopotamya’yý, Anadolu’yu mekân eyledik

Aslýnda mekânýmýz hep ayný, uydurulan hikâyeyle
Kanmadýk hep olduðumuz yerdeydik Güneþimizle
Sadece bir hikâyeyi Horasan diye adlandýrmýþlar
Yerli halklarý zoraki göçlerle devir devir dolaþtýrmýþlar
Bir daire gibi ordan oraya

Örf, adetimizle ne ciritler atardýk
At sýrtýnda cambazlýðýmýz türlü türlüydü
Zamanla kardeþ olup gittiðimiz yerlere
Iþýk býrakýyorduk
Uruklarla el ele verip kirve ve musahip oluyorduk
Ödün vermezdik ne sevdamýzda, ne de inancýmýzda
Karanlýk mahzenlerle tehdit edildik ama yýlmadýk
Devrimciliðimiz, sevdamýz ve inancýmýza çamur attýlar
Bu çamur kurþun olup kendilerine fýrladý
Hep kudurdular

Söyle bana oy zalim zaman
Sen deðil misin tüm mezalime tanýk
Kaç tarih yýktýk, kaç imparator eskittik
Kaç memleket deðiþtirdik
Yakýnda güneþi zapt edeceðiz, uzayý fethedeceðiz
Alacaðýz bu güzel dünyayý avucumuza ve
Kendimize ait bir dünyamýz olacak kardeþcesine

Hasan DAL
Kýzýl Kan Olduk
Sosyal Medyada Paylaşın: