Koridorda yürürken arkadan bir ses geldi
Gelen ise Lübnanʼdan esen sýcak bir yeldi
Yabancý þaþkýn þaþkýn bakýyordu etrafa
Gözleri baþlamýþtý hep vecd dolu tavafa
Gördüðü her eþyayý inceliyordu adam
Bin bir gece masalý gibiydi ona akþam
Hurma aðacý gibi sütunlara sarýldý
Göyzaþlarý içinde hüzün ile ayrýldý
Havayý çeker iken, içine derin derin
Ahvâli nazârýný celb etti Ýskenderʼin
Ona doðru yürüdü merak içinde Pala
Adamýn ürkekliði benziyordu marala
Damlalar gözlerinde sanki kýrýk birer cam
Ýskender konuþmadan söze baþladý adam:
,,Kâdim kütüphâneyi görmek yetmez bir kereˮ
,,Bir milyon kere gelmek gerekir bu makbereˮ
,,Her gün burada akar târihin çeþmeleriˮ
,,Hatta hâlâ damlýyor hâcenin hâmeleriˮ
,,Bir dokunsak neler der bu dilsiz kara taþlarˮ
,,Bu taþlar, ecdâdýmýn koyduðu kesik baþlarˮ
,,Tek bir taþ koymak için fedâ edildi baþlarˮ
,,Bütün savaþlar bunun içindi arkadaþlarˮ
,,Kan ile gözyaþý var dökülen her harcýndaˮ
,,Temelleri atýlmýþ, Uhud ve Mohacʼýndaˮ
,,Çatýlan daraðaçlar baþlara kaldýraçtýˮ
,,Ki onlar olmasaydý, akýbetimiz Haçtýˮ
,,Bütün temellerinde, âlimlerin baþý varˮ
,,Topraðýna karýþmýþ þehîdlerin naþý varˮ
,,Taþýný koymak için duvara sað el ileˮ
,,Topraktaki iskelet kýlýnmýþ bir iskeleˮ
,,Ey duvarlar susmayýn! Dile gelin bu geceˮ
,,Ben susayým ne olur! Siz konuþun sadeceˮ
,,Târihin tek þâhidi, sadece siz kaldýnýzˮ
,,Süleymâniye diye cihâna nâm saldýnýzˮ
,,Deðil mi üstâd!ˮ dedi Lübnanlý Halil Cibran
Ýskender: ,,Buna þâhid her bir devr-i deverânˮ
,,Ceddimin at izleri, sayfalarda kelimeˮ
,,Sýçrayan çamurlarý bulaþtý sað elimeˮ
,,Yazýlmýþ her harfine baþým bin defa fedâˮ
,,Etmeyin bu gedâyý, onlardan birân cüdâ
Soner ÇAÐATAY (02:08) 15 Ekim 2011 / Wuppertal / Almanya
Kelimeler:
devr-i deverân: dönen devir
hâce: hoca, alim
hâme: kalem
gedâ: köle
cüdâ: ayrýlýk