Gelip geçer dedik ama geçmedi yalnýzlýk.
Naçar kaldýk kör kuyularda kendimizle baþ baþa.
Gökte ki yýldýzlarý saydýk derman olsun diye,
Ay’ýn hilaline sevdalandýk.
Bir korku doldu içimize kýþ geceleri,
Kapkara bulutlarda yýldýzlarý aradýk.
Hatýr sorsunlar diye…
Issýz tarlalarda güneþe vardýk.
Siyahlaþan ellerimizi duaya açýp,
Tüm uzuvlarýmýzla yandýk ha, yandýk.
Ýçimize kadar dolanan ateþle,
Medet umduk Mevla’mýzdan…
Kuþlarý kovalayan korkulukla vedalaþýp,
Yalnýzlýðýn kucaðýnda,
Soðuk yataklarýmýzda serinledik.
Buz gibi bir bedenle erdik sabahlara,
Sokaklar ýssýz mý, ýssýz...
Her sabah tanýmadýðýmýz birkaç kiþiyi selamlayýp,
Gülümsemeyen selamlarý alarak,
Dünyalýk heveslerimiz için kaybolduk gün içinde.
Akþama dek çalýþmak iyi gelecek,
Kurumuþ sevda çiçeklerini bir tarafa býrakýp,
Ýstemesek de,
Bir bardak su, bir parça ekmeðin kavgasýna daldýk.
Gözlerimiz yorgun tabiatýyla;
Uzaklar da yalnýzlýðý sorgulamaktan.
Horoz þekerlerinin tadý var dudaklarýmýzda,
Yalnýz olmadýðýmýz çocukluðumuzdan,
Ya da horoz þekerlerini bile tatmayanlardanýz,
Sýcaklýðýný hissetmediðimiz ana kucaðýndan.
Satamadýk anasýný dünyanýn,
Ayýramadýk ana sýcaklýðýndan.
Gelip geçer dedik ama geçmedi yalnýzlýk.
Naçar kaldýk kör kuyularda, kendimizle baþ baþa.
O sokak senin bu sokak benim gezeriz geceleri.
“Biz bu hayata baþlarken,
Ýçi sevda dolu bir yolculuða çýktýk.”
Diyerek þiir tadýnda sýralamaya gelir sýra,
Sýra sýra heceleri.
Yaþa yaþadýðýn kadar!
Yaþa diyen yoksa da, yaþama diyen mi var?
Yeþerttiðimiz hasretlerimiz kafa tutsa da,
Yüreðimize…
Can bedenden çýkmadan, umut var.
Rüzgârlar serinletecek yanan kalplerimizi.
Çoðalacak sevgiler yalnýzlýk kadar.
MEHMET FÝKRET ÜNALAN