Maddeyi madde bilir madde görürdü gözler
Þair, sende maddeye mana katýyor sözler
Kalem alýr göklere çýkartýrken güruhu
Bir heykel bakýþýna þairdir koyan ruhu
Bülbüldeki sevdayý sezip dikenli güle
Bülbülü âþýk etti düþürdükçe müþküle
Pervanedir nur için nurun içinde yanan
Þairin kaleminde gizemli aþktýr canan
Gün geldi aþk peþinde yorgunken koþtu gönlü
Hasrete düþtü yandý, yandýkça coþtu gönlü
Hayal etmese yârin güzelliðini þair
Bir satýr yazamazdý kalemi aþka dair
Haykýrdý haksýzlýða, yanlýþ iþe taþ koydu
Kalemi kýlýç oldu, bu uðurda baþ koydu
Sesi oldu milletin dosta düþmana karþý
Bitmedi, bitmeyecek zalimlerle savaþý
Gün geldi Fatih oldu tepeden gemi attý
Sultan Süleyman oldu kaleleri kuþattý
Gün geldi Muhammed’e dil oldu Rab aþkýna
Gün geldi rehber oldu yol þaþýrmýþ þaþkýna
Þairsen, hüzünlerle ölümlerle yaþarsýn
Acýlarla tutkunun doruðundan aþarsýn
Coþari varsýn seni, hasret sancýsý sarsýn
Þair sen, kalp sevdikçe kalem yazdýkça varsýn
11.09.2011/Samsun
Ýbrahim COÞAR
Ýbrahim COÞAR