duydun mu ceren
bir dal uzat bana sonbahar
içimdeki lut çökmeden
zülfikâ’ra sap olsun
asasýna musa’nýn mücize
hüzzamlar dinlenmeden...
duyuyormusun nal seslerini kýyam küheylanlarýnýn
sultan söðüt diplerinde
muhbirine öyle derinden akýyor dere
sarýya çalma ölü benzi düþmesin
aþkýn rengine çal önce...
çýraðým firari elimde kaldý dövdüðüm bakýrlar
suskunum faþ oldum el aleme
tokmak saplarýna sývandý gaydalar
küskünlerim var sabahçý kahve önlerinde
tek demet kýzýlýna
bu caný usta saysýnlar...
arkandan atarken kalem düþkünleri
tutunmuþum nektarý tükenmiþ gazellerine
son soluðu gibi hýþýrtýlarý sevdanýn
ne garip sýzlanýyor bu kavak
daha içten söyleme...
öz’üm adak edeyim kommagene’ye güneþ üflesin azalmýþlýðýna
düþenlerini tek tek topla
yayla bozumlarý bu daðýnýðým alabildiðine
buluþmalara tenhalar mahþer
nasýl gidilir þimdi ceren otaðýna
o yaban yollarýný yüreðime sapla...
sonbahar etme
gitme
kasým
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.