tut ki biz kýrýk bir þifreyiz akþamýn edepsiz koynunda minik bir aþk olasýlýðýyýz manolyalý ahþap bir veranda da ya da kurulu müzik kutusunda
zor tutuyoruz kendimizi..
kemana kenetli akor boþluklarýnda erken boþalýrken zamanýn ritmine
farzet ki söyleyemediðimiz utangaç iki heceyiz ardýþýðýz birbirimize
kýskanç ölü ihtimallerimiz de var (muhtemelen fethiye’de yaþlý bir kayýk üzerinde) lakin korkmuyoruz son kereliðine/umuda kürek çekmeye
bazan bir hüzün aryasý artçý bir histeri nöbeti lal bir güz rüzgarý/ardýsýra muhteþem Galata kulesinde içilen o ucuz sigara anlatýyor mu acaba trajikomik hallerimizi
çok safýz sevgili yenik düþeli çok oldu belkide hayalperest ordulara gerdekten kalma heyecanýmýz o örgü hamakta sallanmakta -hala-
yorgunluk damýtýyoruz kapýda sakýz kokulu sonbahar genlerimizde sarhoþ bir kaç damla heves
tut ki kýzýldeniz gibi açtýk kollarýmýzý firavunlarýn zulmunden kaçýyoruz ve aþk bölüyor ortadan -ikimizi-
...
Çiðdem Parlayüksel
Sosyal Medyada Paylaşın:
Çiğdem P. Yüksel Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.