uykusuz geldik Bursa´dan yanýmda kardeþim Süleyman börekçiye iki poðça sardýrdýk duvar üstüne oturduk Ankara´nýn ortasýnda bir parkta rasladýk bu iki adama kuþluk vaktinde
çýktýlar çalýlardan gözlerini oðuþtura oðuþtura ben kadýn baþýma, kardeþim çekinir bu iki adam neyin nesidir? birisi genç birisi ihtiyar çok öfkeli bakýyorlar bana öyle geliyor ki; sarhoþlar
çekip gittiler biraz sonra yine geldiler genç oðlanýn elinde bir þiþe ispirto "emmi bunu susuz içelim " diyor "ciðerimiz yanar bre evladým" "yanacak ciðer mi kaldý be emmi" "sen git su getir" ben seyrederim kardeþim seyreder
genç oðlan gidiyor çöp kovasýna bir plastik bardak buluyor parkýn havuzunda çalkalýyor bir þiþe ispirto anýnda boþalýyor ikisinin de dudaklarý morarýyor ikisinin de gözleri kanlanýyor ben acýyorum Süleyman kýzýyor
döndük geldik Bursa´ya Ankara´yý çýkaramadým aklýmdan o parkta mor dudaklarý kanlý gözleri kuþluk vaktinde o iki adamý unutamadým
Sosyal Medyada Paylaşın:
Murat Kayali Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.