Televizyonda gördüðüm programlardan birinin adý budur aslýnda,
Akan sular, dönen taþlar beni eskiye döndürdü, dayanamam buna,
Gördüklerim kadar görkemli deðildi, daha mütevaziydi benimki,
Seneler seneler önce uzak bir dað köyünde dedemin deðirmeniydi...
Ýki kulübenin oluþturduðu küçük kompleksti, hüzünle hatýrladýðým,
Dedem de oranýn sultanýydý bence, çalýþkan insandý, benim caným,
Baþýnda da köylü þapkasý taþýyordu, serin havada üþümesin diye,
Namaz saatlerinde þapka ters dönerdi, siperlik engel olmasýn diye...
O yýllarda elektrik yoktu elbette, hayat güneþe göre düzenlenirdi,
Dedeciðim güneþ batmadan önce sopasýný eline alýr köye dönerdi,
Ýþ saatinin bittiðini gönlü de söylerdi ona, dedem otomatiðe baðlý,
Bir makine gibiydi ama elinden ve gözünden anlardým duygularýný...
Þimdi o deðirmen de yok oldu, kullanýlmadýðý için kendisini kapadý,
Fabrika kuruldu, bölgede de medeniyetin izleri gözükmeye baþladý,
Kolaylýklar iyidir ve faydalýdýr, buna ihtiyaç duymaktadýr insanlar,
Hatýralar kalýcýdýr, onlar benim en güzel dünyamda yaþamaktalar...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.