‘’ukaz panayýrlarýnda ne þiirler okundu;
ya hubele övgü veya diþisine süfyan’ýn…’’
tahtalarý tanrýlaþtýranlar þimdi neredeler
bir kese altýna râm olan methiyeciler
diþisi de kalmadý süfyan’ýn
…
iflâh olmaz yazýcýlar yeni ukaz’lar kurdular
ya mitojik tanrýlara övgü veya vera’ya yazdýlar
çýrýlçýplak yaptýlar dizeleri
i mgeleri lucifer’e býraktýlar
yazdýlar…
sanat sayýldý yazdýklarý
ne ödüller kotardýlar bir bilsen
ne ödüller ?!
…
ki, onlar kainat þiirini okumaktan acizdiler
yýldýzlý, aylý, denizli þiirleri ne kolay yazdýlar
( Þüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altý gün içinde (altý evrede) yaratan ve Arþ’a kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneþi, ayý ve bütün yýldýzlarý da buyruðuna tabi olarak yaratan Allah’týr. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnýz O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ýn þaný yücedir.)
(A’RÂF SÛRESÝ.7/54)
A’râf’ta kaldýlar
kulaklarýna kurþun aktý ve saðýr oldular
inkâra düþtü diller
görmez oldu gözler
onlar dünya da yandýlar
ötesi beni aþar
…
ey yazýcýlar !
bilirim, öfkeye gark olacak kiminiz
kiminiz yüreðine saðlýk diyecektir
ve delil getirecektir
cüz’i iradesiyle
lâkin, dönüþ irade-i külli’yedir
(Her canlý ölümü tadacaktýr.)
(ÂL-Ý ÝMRÂN SÛRESÝ 3/185 )
yahya incik/þanlýurfa/2008