bir zamanlar
eþeklerin hükümdarlýðýna seçilen
bir adam varmýþ
inatçý mý inatçý
huysuz mu huysuz
anlamazmýþ pek öyle aþktan meþkten
dikine gidermiþ burnunun hep
bakmazmýþ hiç gerilere
ne olur ne biter diye.
almazmýþ uzanan elleri kendisine
sýrýtýrmýþ en pisinden çekildiði köþesinde
kýlmýþ anlayacaðýnýz pek bir üfürükten
laf ettirmezmiþ mikropluðuna
hiç kimseye
havadan da nem kaparmýþ
olur olmadýk yerde.
sýkýlýnca caný
alýrmýþ baþýný
gidermiþ uzaklara
kaybettirirmiþ izini
bir daha bulunamamacasýna
hayatý da kendi gibi bir muamma
adam olmaz dermiþ herkes
eþek geldi bu
eþek gider
bari gitmeden
takýverelim de tacýný
kendini sansýn bir þeyler
þölenler düzenlemiþler
törenle tacýný baþýna geçirmiþler
pek bir gururlanmýþ adam
kurulmuþ tahtýna vakur bir edayla
aðzýný açmýþ iki kelam edecek
“a” demiþ önce
“i” gelmiþ arkasýndan
söyleyememiþ baþka hiçbir þey
çekilmiþ sarayýna
çýkmamýþ hiçbir daha
yanmýþ eþekliðine yýllar yýlý
aðlamýþ hep içli içli
dilinde a-i sesleri
altýnda tahtý
baþýnda tacý
tek eþlik eden kendisine
olmuþ yalnýzlýðý
atilla güler