kelimeler
suskun saatlerde
sessiz seslere gebe
yediveren gülleri bekledi
kapý eþiklerinde
kadýn gibi
duvara kazýndý býçaklarýn ucunda
yalnýzlýk
bîhaber geçenler
kadýnca
vurup çýktý kapýyý
ne ana kaldý…ne avrat
olmadýk küfürlerde esti geçti öfke
adam gibi adamdý ya
söverdi
adam gibi
vurdu mu oturturdu
özü öz…sözü söz
arkasýndaydý her dediðinin
her ettiðinin...
erkekçe
adam gibi adam
kadýn gibi kadýn
sus’tu
yaktýðý aðýtlarda
kokardý mis gibi
Paris uçuþurdu terinde
her esintide
tutsak kalýp gözler gizli dileklere
sevdalýyý yazdý dize dize
roman oldu hayat
bir sözde
bir kalemde
kadýn
ve
periyodik zamanlarda
kustu lanetini
çýðlýklarý duyuldu ötelerden
yaklaþamadý hiç kimse
aþk…nazlanýr
þiir…býrakýr
gider miydi
kadýn
sonsuz egemenliðinde bir ece
ya þiir
serer miydi kadýnca duygularý geceye
þiir ..aþk..kadýn..
þeytan üçgeni yutar mýydý
gizemlice
çýðlýklar sineye çekilmiþ
hayata yapýlan makyajýn altýnda
yýlgýn gözyaþlarý
kadýn gibi
yanýnda mýydý hep
her an
sevdiðinin
ve savaþýnýn
adam gibi
adam da olsa
kadýn da
kanmaz yürek
almaz aklým
öyle de böyle de
bana insan gibi
insan lazým!
atilla güler