nöbetlere kalýr sabahlara kadar gözler
yarenlik eder bütün günahlara
illet geceler
limoni sarýda saklý hüzün ve sessizlik
ne gelen olur ne giden
bir baþýnalýðýnda
geçit vermez ýssýzlýk
ah!
her solukta aþk
eriyor
her yerde
býçak izi kanarken yüreðin derininde
eskimeyen aynýlýklar yakar
farklý tatlarla dilinde
nankör vuslat yanar alevler içinde
dökülmez seda
mühür vurulmuþ kelimelerle
zincirlenir tutsak kalýrsýn
bir yerlerde
suskun kalýnamaz kabulleniþlere
süzüldükçe parmaklarýnýn arasýndan kum
ve tükendikçe zaman
su gibi
noktasýz bir öfke taþar bedenden
saklanamazsýn karanlýklarda
gelir üzerine üzerine duvarlar
eser fýrtýnasý þehrin
neon ýþýklarýndan süzülüp
ne kadar kahpe de olsa
daha da fazla deðil ya senden
off! yeter artýk
uyandý içimde deli
gerek yok daha fazla söze
siliyorum seni kendimde
sen de beni sil yüreðinde
bu defter de bitti!
atilla güler