BANA SORMALISIN
Ýnce bir kadýnýn burukluðunu yaþadýkça
dinlediðim o þarkýnýn esrik ritimlerinde
bir pazar gününe yakýn güneþin kavruk rengine dolanan
sensizlik acýsýný en iyi bilenlerdenim
Bana sormalýsýn...
hasretliðin gözlerine ne denli denk düþtüðünü
sýðýnaksýz limanlarýmda payidar
ortasýndan kesilmiþ bir telefon sesinden sonra
aðlaya aðlaya hiçde utanmadan
Bana sormalýsýn...
rezil rüsva olmuþluðumun sana yakýþmadýðýný
bil ki mahçubum
af eyle bilki suçsuzum
duvarlar kadar ýssýz dünyevi sevinçlerim var
adýn yok,
fikrim kayýp
bambaþka þehirlerin sokaklarýna kazýdýkça intihar suretini
çýkarsýz sevdalar bilelemiþim sana tan yeri þafaklarýnda
attýðým adýmýn þüpheli çocuklarý kadar
Bana sormalýsýn ...
açlýkla kaç gece sýnandýðýmý
kuru soðan ve zemheri akþamlar üstüne ettiðim yeminimi
gün doðar ,gün batar illa ki
sýðýnýrým uçurumlarýna ansýzýn
ellerimi tut yoksa düþeceðim
bir mýzrak gibi çakýlarak parçalanýrsa sesim
Bana sormalýsýn...
zihnimin kalanýndaki mecnun’u
karabelaysa eðer üstüm çullanan Leylanýn gözyaþlarý
þimdi kurudu her yer, nefesinin kýtlýðýndayým
biraz su, biraz aþk yeter
bana sormalýsýn
suskunluðunda nasýlda çýrpýnarak çürüdüðümü
ÝBRAHÝM YALÇIN
22.05.2011 ÝstAnBuL/ Pendik
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.