doðasý gereði
ince bir ýþýk huzmesi ile
baþlayýnca gün
bir telaþ bir telaþ
tavþan kaný çayla
hengameye ýsýnan kahvaltýlar
sohbetlerle süslenen
kýrk yýllýk hatýrlý kahveler
kimi zaman gizliden gizliye
dediler ve kodular
bi gelen bi gidenler
kah aðlayýp kah gülenler
koþturmaca içinde
azar azar tükenir saatler
düþünmeden ve hissettirmeden
süzülürken içinde hayat
dökülür birkaç söz dilden
“merhaba aysel haným
güle güle bilal bey”
çöp karýþtýrýr bir yandan
aç kalmýþ sahipsiz kediler
saða sola saldýrýr
sadakati yitik
baþýboþ köpekler
yazýlan yazýlmayan dosyalar
bitirilen ve bitirilmeyi bekleyen
hesaplamalar
ve sonra ve daima
insanlar
insanlar
insanlar
kapanýr nihayet son telefonlar
hýrsla konulur son noktalar
ve atýlýrken son sayfaya son imzalar
çarpar soðuk duvarlara
paydosa kavuþan anlar
yeni bir telaþla
halsiz ve bitap
eve ulaþmalar
doðasý gereði
son ýþýk huzmesinin de
sönmesi ile
çalar kapýyý gece
kapanýr usulca gözler
açýlmak için ertesi güne
iþte o an
yalýyorken kýyýsýný yüreðin
ne tenhadýr dalgalar
kývranýr akýlda
sýzýyla ya da yorulmuþ öfkeden
sevgiye aç anlar
ve ben
olduðumca
ýrak tüm gözlerden
yorganýmýn altýnda
suskunluða düþmüþ sözlerimle
hayata yumarken her þeyimi
ýslanýr yastýðým sicim gibi
ve ýssýzca
atilla güler