"Yalin Ayaklar"-Unit 4
Eller, gözler gibi buz daginda nöbet tutuyordu sanki. Sabah ayazimiydi etkili yoksa yürektemi karlar yagmisti.
Yabanci, bu donuk bakislardan cok etkilenmisti, banane deyip arkasini dönüp gidemiyordu.
Kayip zamanin icinde mahkum ruhun, bu kadar kayip bir hayat yasamasinin bir sebebi vardir herhalde, diye düsünür yabanci.
Ince elbisenin askilari omuzunundan hafif kollarina düsmüstü. Gerdani bütün güzelligiyle endamiyla yabanciyi büyülüyordu. Elbisenin altindaki kadife tenin, manolya kokusunu hisseder gibiydi. Yabancinin hayal gücü iyice alevlenmisti, dokunmadan teninin kendisini heyecanlandirdigini saklamak gitgide zorlasiyordu.
Yanlis bir sey söylemek veya anlis bir hareket yapmaktan kaciniyordu. Günlerdir uzaktan izledigi bü güzellik artik yanindaydi ve yakinliginin etkisinide kalbinin atislarinda hissediyordu.
Incitmemek icin caba gösteriyordu, bu kirik dökük ömrünü beklemekle geciren sagir dilsiz gölgeyi, tekrardan yasama kazandirmak istiyordu.
Mavi denizin dalgalariyla sarkilar söyledigi sahilde, yikilmis bir harabe vardi. Bu harabeyi tamir etmek ve saglam bir temel olusturmasi lazimdi, ama nasil? Düsünmesi kolay, uygulamasi zordu ama zorlari sevdigini düsünüyordu.
Buz gibi donmus ellerini avuclarina aldi ve gözlerinin icine bakarak „Biraz yürüyelimmi, istermisiniz?“ dedi tekrardan ve kararinda inatciydi.
„Peki“ dedi usulca „Ama uzaga gitmeyelim, deniz kaybolmasin gözlerimden“
„Sadece sahil boyu yürüyecegiz, deniz hep yanibasinizda olacak, söz!“ dedi yapanci.
Ayaklarinda gülleler bagliymis gibi, agir agir ilarleyen adimlari, kum taneciklerini sayiyordu sanki.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Gül Kokulu Sevdalar Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.