gün, begonyanýn gözyaþý
damýtýr yokluðunu
asýlýr üç kapýlý dönüþsüzlüðe tacýn
boz bulanýk nehrin akýþýna karýþýr son gülüþ
nisan çýðlýðýna murt kokusu
yükselir memleket aþýrý
arþýn koynuna sýðýnýr yokluðun
turunç çiçeði /düþer þehrin kaldýrýmýna
döne döne…
kör þifâlar dilerken /saðýr aminleri duyuramaz
teneþir avuçlarýn ortasýna
üç anahtar düþürür zaman
aman vermez habis !
koparýr gövdesinden ruhunu
çeker
suret arar azrail
dikilir
topraðýn ve ahýn yüzüne serpilir yokluk
kýrmýzý kuþaðýný baðlar
çam kokusu
kavurur anne sinesini
aðlatýr bin zýlgýt
ve anlatýlýr
dilden dile göçmen hikâye
kýrým ilinden
noyan suyuna karýþýr yokluðun
bulanýr
rüzgâr yüzünü yalar topraðýnýn
efil efil
koparýr gövdesinden ruhunu
çeker
suret arar azrail
dikilir
hece taþýna ilk söz:
Hüvelbâki !
yahya incik/10 nisan 2011 /tarsus