beyaz gidişler vardı.....

kocaman bir istasyon,belki bir kilometre boyu
büyük lambalar ýþýtýyor,herkes kalýn giyimli ve temkinli
eksi kýrklarda hava gökyüzü alabildiðine koyu
uzun bacaklý kadýnlar,sert bakýþlý alýmlý,kudretten dolgulu
uluorta kaynýyor patates kazanlarý,lahanaya yakýn gövdeli
dev gibi lokomotifler,altý pistonlu
ilk buhar çýðlýðýndan sonra,yol aldýk sibirya içlerine doðru...


anlaþmýþ gibi tüm yolcular,kara kaplý kitaplarýný birer birer çýkardýlar
selam veriyorlar ama dik,diðer evsahipleri gibi eðilmiyorlar
saatler sonra þehir bitti,kuþlar kayboldu gözden,daldým gelinlik giymiþ daðlara
buharlý inat mý inat,deposu dolu kendilerinde bolca olanýndan,asýlýyor vagonlara
toprak yok saydý kendini,gömüldü sanki gittikçe diplere,teslim bayraðý kayýnlar
beyazlar beyazlar,nokta yok odak’larýma düþecek,kendime serseriyim
lokomotif ne ki,haþarýyým kafama koyaným,otuzikisindeyim...


jivego’nun yakalandýðý istasyondan geçeceðiz sabaha yakýn,gün baðýþlarsa kendini
söz verdi uyandýracak,yarý tatar,kýrýk türkçe’li,özellikle iþveli,kýrým güzeli
kahvem çayým ondan bolcasýna,dost olduk ama,gözleri engerek,tehlikeli
zaten öyle bir gidiþin içine girdim ki,bu ülke bitmez,gökyüzü mü,kara mý,deniz mi
kadere kýrkbeþ dedim,ne gelirse gele,vekâletini verdim süremin,verdim ellerimi...


kýrým güzelinin adý inci,belinde matara sabahý çekmiþ sanki,týkladý camýma
okkalý kolanya þiþesinden,döktü döktü avcuma,tembihledi sakýn uyuma
fren kokusu yakarken genzimi,yeni yaðlanmýþ mavzer misali,ayrýlýklar anlamýna
sýmsýký tut dedi inci ellerimden,bu suyun daha zor alýnmasý,sallanma
sanki kaplýcalar var indiðimiz istasyonda,buhara boðulmuþ etraf soðuktan
çoraplar geçirmiþler ayakkabýlarýna yapýþmasýn diye yere aniden
çeþme baþýnda eldivenlerimi çýkararak,yanaþtým korkuluða heyacanla
avazý çýktýðý kadar baðýrdý inci,sakýn tutma demirden...








........................................................................Kasým
Sosyal Medyada Paylaşın: