Ne zaman çöp kutularýnýn yanýnda, Karda, kýþta, ayazda Yaþamak, umuduyla titreþen, Sokak köpeklerini görmüþ olsam; Usumdan yuvarlanýr þu görüntüler… Zayýf içe çekilmiþ kuru bedenleri, Bir kemik, biraz yemek artýðý için Çöp atmak için gelecek insanlarýn Yollarýný gözlediklerine, Bekleþtiklerine tanýk olsam; O an ayazlarýn en þiddetlisi dolar içime, üþürüm. Bir kalorifer, bir soba arkasýnda kývrýlmýþ Karný tok uyuyan cinslerinin, Þanslý olmadýklarýný düþünürüm. Aklýmý kemiren þu düþünceden kurtulamam “Taze deðil” diye ekmekleri çöpe atýþýmýz Bunlar yuvarlanýnca usumdan kendime kýzarým… * Ne zaman sýcak, soðuk hava demeden, Bütün gün boyunca; Gururunun ve onurunun gölgesinden sýyrýlmýþ Kirli/temiz paraya kavuþmak utancýyla, Sokaklarda yaþlý bir kadýn görsem dilenen; Beni bir derin düþünce tutsak alýr: O yaþlý kadýný, evinin bir köþesinde; Dünya ve ahret arasýnda dua ederken, Elinde bir tespihle hayal ederim. Oysa torunlarýný SEVGÝYLE okþayacak o eller, Yarýna kavuþmak umuduyla Þimdi el açmýþsa yabancýlara… O yaþlý kadýna neden acýyoruz ki? Bu biraz da bizim suçumuz deðil mi? Ve utanýyor þiirleri yazarken kalemim! ..
Ne zaman henüz gün aðarmadan; Bir simitçi fýrýnýný önünde, Kalem tutacak ellerini ýsýtmak için ovuþturan, Bir çocuk iþçi görsem: Veyahut gazetelerin bir köþesinde, Tinerci veya sokak çocuklarýyla ilgili Haberlere tanýk olsa gözlerim: Ýþte o anda sol yanýmý bir sýzý sarar. Kan kayýplarýndadýr yüreðim içten içe… O minik ayaklar okul yollarýnda deðil de Bir yaþam trafiðinin telaþýna kapýlmýþ, Kalabalýk arasýndadýr... Gün boyu satacaðý simitlerden "birkaç kuruþluk" kazanma umutlarýný Gün uyanmadan yüreklerine kazýmaktalar Oysa onlar belki "bir mühendis, bir doktor" olabilme hayallerini de kurabilirlerdi.. O minik yavrulara neden sahip çýkmýyoruz? Onlar bizim çocuklarýmýz deðil mi?
Ve utanýyor þiirleri yazarken kalemim! .. Ne zaman gecenin gölgesine sýðýnmýþ, Bir soluk sarý ýþýðýn gölgesinde Bir genç kadýn görsem sokakta, Hislenirim içten içe… Ve o kadýn; Bir somun ekmeði, bir kýrýk siyah zeytini, Belki de bir silgi veya defter almak için çocuklarýna Kirli/ temiz para karþýlýðýnda Vazgeçiyorsa iffetinden, namusundan… ”Yer ve cam silmeli, namus bu” diye, Onu neden kýnýyor ve suçluyorsun? Bu biraz da bizim suçumuz deðil mi?
Ve utanýyor þiirleri yazarken kalemim! .. Ne zaman al renkli, ay yýldýzlý bayraðýma sarýlmýþ, Bir þehit tabutu görsem; Aðýt yakan gözü yaþlý ana, baba ve gelinlerin, “kan kýrmýzýsý gözlerinden” Beyaz beyaz bakmalarýna tanýk olurum: Ýþte o anda bana bir haller olur. Zaman donar, gün solar; Mevsimlerin hiç birisi yaþanmaz gönlümde. Ve ruhumda volkanlarýn kýzýl halleri, Bir kaynama oluþur, patlama öncesi… Ve böyle anlarýmda endiþelerim kükürt salar.
Ve utanýyor þiirleri yazarken kalemim! .. Ve bu ruh haletimle; birilerine, kimilerine Ýsyan etmek geliyor, edemiyor, Bir söz söylemek istiyor, söyleyemiyor, Aðlamak istiyor, aðlayamýyorum. Binlerce ölen vatandaþlarým usumdan gönlüme düþünce Sadece bir AH ediyor, çaresizce susuyor, kahroluyorum! Bir tek kaygým var o anlarýmda: Geleceðimiz?
Heyhat! ..Neden korkuyorum ki gelecekten? Heyhat! ..Bu ölümlerden kimler sorumlu? Biz ÝNSAN OLMAYANLAR deðil mi?
Emine PÝÞÝREN/Antalya 30.03.2011 “Düþünüyorum da bizler de bu resimleri izlerken, sýcak ve güvenli yataklarýmýzda, vicdanýmýzla barýþ içinde uyumamýz mümkün mü?”
Sosyal Medyada Paylaşın:
emine pisiren Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.