Hüzünlü Bir Ölümün Ağıdı
Eğer Sen yoksan
Hüzünlü bir ölümün ağıdı, türkü olur
Her bahar hazana döner yüreğimde,
Susar şarkılar karanlık gecenin sinesinde
Yorgun bekleyişler başlar
Seher yellerinde şafaklara sis çöker
Kadehler parmaklarımın arasında kırılır
Ve sonsuzluğa haykırır gözlerim
Neredesin
Karanlık çıkmaz sokaklar başucumda döner
Deniz aşırı yolculuklar başlar, yüreğimin şehirlerinde
Sessizliğim fırtınaya döner
Kaybolurum gecenin ışık huzmelerinde
Gözyaşlarımın köpüklerinde ıslanır gece
Asırlık ahşaplar sal olur ayaklarımın altında
Kürek mahkûmlarından tayfalar düşer önüme
Zindan gecelerde mahpusluk başlar
Kireç tutmayan duvarlar gardiyanım olur
Parçalandıkça yumruklar alnımın ortasında
Ayaklarımdan prangalar haykırır
Neredesin
Bir resmin çerçevesinde sorgulanan yüreğim
Gözlerimden kan damlatır ellerime
Vurgun yer tüm damarlarım
Solgun yüzümden ölü bir çocuk doğar
Hıçkırıklarla düşer ellerime
Gecenin karanlığına beyaz kefenler sarılır
Lohusa kadının göbek bağında anlatılır soylu aşk
Hüzünlü maviler kaplar yeryüzünü
Matemli rüzgârlar geçer penceremin önünden
Ve gecenin karanlığına salar yüzünü
Hayalin düşer gözlerime, dilim sorar
Neredesin
Sevdanın çıplaklığında, kıyılara vurur yalnızlığım
Musallada son bulur gözlerindeki çaresizliğim
İşte o zaman son gemi kalkar bu limandan
Demir alma vakti gelmiştir zamandan
El üstünde geçerken kurak ovalardan
Hüzünlü bir ölümün ağıdı türkü olur
Sazın teline vurur âşık, dilden dile söylenir
Neredesin
Sosyal Medyada Paylaşın:
Nurettin AKSOYLU Åiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.