Nurettin AKSOYLU
Hüzünlü Bir Ölümün Ağıdı
Nurettin AKSOYLU

Hüzünlü Bir Ölümün Ağıdı


Eğer Sen yoksan

Hüzünlü bir ölümün ağıdı, türkü olur

Her bahar hazana döner yüreğimde,

Susar şarkılar karanlık gecenin sinesinde

Yorgun bekleyişler başlar

Seher yellerinde şafaklara sis çöker

Kadehler parmaklarımın arasında kırılır

Ve sonsuzluğa haykırır gözlerim

Neredesin



Karanlık çıkmaz sokaklar başucumda döner

Deniz aşırı yolculuklar başlar, yüreğimin şehirlerinde

Sessizliğim fırtınaya döner

Kaybolurum gecenin ışık huzmelerinde



Gözyaşlarımın köpüklerinde ıslanır gece

Asırlık ahşaplar sal olur ayaklarımın altında

Kürek mahkûmlarından tayfalar düşer önüme

Zindan gecelerde mahpusluk başlar

Kireç tutmayan duvarlar gardiyanım olur

Parçalandıkça yumruklar alnımın ortasında

Ayaklarımdan prangalar haykırır

Neredesin



Bir resmin çerçevesinde sorgulanan yüreğim

Gözlerimden kan damlatır ellerime

Vurgun yer tüm damarlarım

Solgun yüzümden ölü bir çocuk doğar

Hıçkırıklarla düşer ellerime



Gecenin karanlığına beyaz kefenler sarılır

Lohusa kadının göbek bağında anlatılır soylu aşk

Hüzünlü maviler kaplar yeryüzünü

Matemli rüzgârlar geçer penceremin önünden

Ve gecenin karanlığına salar yüzünü

Hayalin düşer gözlerime, dilim sorar

Neredesin



Sevdanın çıplaklığında, kıyılara vurur yalnızlığım

Musallada son bulur gözlerindeki çaresizliğim



İşte o zaman son gemi kalkar bu limandan

Demir alma vakti gelmiştir zamandan

El üstünde geçerken kurak ovalardan

Hüzünlü bir ölümün ağıdı türkü olur

Sazın teline vurur âşık, dilden dile söylenir

Neredesin

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.