Bu aþkým, gözlerime, sanki kýzgýn mil çekti
Birþey göremiyorum, kara Leylâ müstesna
Sevdamýn günâhýný, þu masum gönül çekti
Sanadýr gönül sana, bu kadar medh u senâ
Bu aþkýn derdine sen, tâ ezelden düçȃrsýn
Hamurunu yoðurmuþ, âb-ý aþk ile Mevlâ
Bu þeceret’ül-kevnde, daldan dala uçarsýn
Bulamadýn mý gönül, gerçek Leylâ’ný hâlâ?
Anka kuþu gibi aþk; ismi var cismi yoktur
Tarif edemesem de, rȗhumda lezzeti var
Bu sultânýn dünyada, iki Hürrem’i yoktur
Zira gönlümde aþkýn, büyük bir izzeti var
Aþksýz bu dünya bana, ruhuma tam bir zindan
Yusȗf gibi düþmüþüm, bir aþk kuyusuna, cûbb!
Nucûm gibi doðuyor, her þeb cânân-ý hândân
Gözlerime bakýyor, her gece mahcûb mahcûb
Bedeni bir har yakar, rûhu da aþk denen kor
Kývranýyorum hergün, acýdan kývrým kývrým
Cismânî fânûsumda, rûhum olmuþ bir akkor
Karanlýk mezarýmda, yansýn nûr-u menârým
Aþk ile ölüyorum, yeni bir hayat için
Her rengi deðiþiyor, âfâk ile enfüsün
Hýzýr eyledim onu, bâkî hakikat için
Aþksýz anlamý yoktur, kâinattaki süsün
Soner Çaðatay 26 Þubat 2011 / Wuppertal
Kelimeler:
þeceret’ül-kevn: Varlýk aðacý
cânân-ý hândân: Gülümeseyen / gülen sevgili
âfâk- enfüs: Dýþ ve iç dünya
hüsün: Güzellik
nucûm: Yýldýzlar
nûr-u menâr: Fener kulesinin ýþýðý / nuru
akkor: Lambadaki sarý ýþýðýn gittikçe bembeyaz hale gelmesidir.
cûbb!: Yusuf Suresinde geçen bir kelimedir: ,,fȋ gayabati-l cub’ ,,kuyunun içine (düþtü)’. Burda ,,cub’ kelimesi, hem kuyu anlamýndadýr hem de su olan kuyuya düþme sesini veririr. Kur’an, anlatmak istediðini mana ve ses ile anlatýr: Yani manadan kastedileni ses anlatýr. Þiir de budur: Kuran