Kaldýrýmlar emzirmez, kimsesiz bebekleri
Saðýr gibi de duymaz, yükselen ýngalarý
Akþam sefasý gibi, masum mor çiçekleri
Her gece ezip geçer, þehrin kör mangalarý
Seni göðe yükseltmez, yüksek sivri topuklar
Kirli rûhun düþmüþken, bir laðým çukuruna
Seni ordan çýkarmaz, dolaþan it kopuklar
Hiç güvenme onlarýn, çürümüþ uçkuruna
Sokaklar bir mezarlýk, kaldýrýmlarsa taþý
Kaldýrsan her parkeyi, ölü bir umut çýkar
Gerçekleþmeden ölen, hayâl denen naâþý
Sarhoþlar, gece vakti, hep rakýlarla yýkar
Karanlýk geçtiðinde, baþýna çuval gibi
Ayaðýnýn altýndan, kayar ýslak parkeler
Yalnýzlýk geçtiðinde, rûhuna halhal gibi
Seni kemirir içten, hüzün denen fareler
Yuvana döndüðünde, kapýda bir yalnýzlýk
Seni bekler her akþam, elinde kýrýk kalbin
Yalnýzlýðýn koynunda, aðlarsýn yanýk yanýk
Ýþte þimdi baþlýyor, kendinle kanlý harbin
Soner Çaðatay / 4 Þubat 2011 / Wuppertal