Hep yalnýzlýða çýkar, kalabalýk sokaklar
Sen dahi duyamazsýn, içinin feryadýný
Þehvetlere susamýþ, ince uzun dudaklar
Dik dik bakarak alýr, vücudunun tadýný
Gözler sana yapýþýr, hep salyangozlar gibi
Ýçini görmez, caným! âmâ gibi manyaklar
Etrafýnda dönerler, hergün horozlar gibi
Kaldýrýmý eþeler, nasýr tutmuþ parmaklar
Saklanmaya çalýþma, kalpsiz kalabalýkta
Onlar rûhunu çalar, deri bir cüzdan gibi
Ve bakarlar içine, hep loþ bir karanlýkta
Birþey bulamayýnca, yerler bir sýçan gibi
Sokakta yürüsen de içindedir adýmlar
Seni bana getirir, saçýndan tutup hayâl
Düþeni kaldýrmýyor, serseri kaldýrýmlar
Düþenlerin namusu, gece gündüz payimâl
Örümcek aðlarýný, sanmaki gerçek ipek
Hýrçýn ruhun takýlýr, beyaz kelebek gibi
Üstüne iþer gider, terkedilmiþ bir köpek
Yersin hakaretleri, her akþam dipçik gibi
Seni satmasýn gülüm, kapkara bir çingene
Gözyaþýmla yeþerdin, þu gönül gülzarýnda
Þimdi yapraðýnda var, bir týrtýl ve bir kene
Satarlarken görmüþtüm, mahalle pazarýnda
Avutamaz ruhunu, kollarýnda sokaklar
Ahtapot gibi boðar, yalnýzlýk denizinde
Kalbimin verdiðini, veremez o kucaklar
Öpücüklerim varken, kýzaran benizinde
Soner Çaðatay 17 Ocak 2011 / 01:20 / Wuppertal