yollumuz düþtü paris’e parazit olduðum zamanlardý elim dardý bir de serde sosyalistlik vardý havadan kazanan da kalýndý hani,ne koparýrsan misali bu devr-i alemi getirecektik beleþe...
yerleþildi eyfel’in oralarda bir yerdi diyorum; baþlayalým büyük ihtilâlden tünellerden derinden vazgeçmem diyor þanzelize’den
oturduk burgonya’dan doðanýn kenarýna bir bara ne kadar da olsam araþtýrmacý o harcamacý aðýrlýk onda...
duble kahvelerden sonra atýþtýrýldý ondan bundan baþlanýldý cinzano’dan...
oturmuþlar ahular karþýmýza sereserpe cömertçe uygarlýðý tek renk sanýrdým yanýldýðýmý anladým...
oðlum; belli etmeyelim osmanoðlu olduðumuzu aniden gýdým gýdým git kan kýrmýzýyý dipleme birden...
rulet masasýndaymýþ gibi pas geçtik onlarý beklesin bizi paris akþamlarý...
geldiðimizde nam-ý diyar mekâna bir kaç antik dükkân fi tarihli direkte lamba bastýk,ütü görmemiþ küfürleri yatmaya karakolu seçtik ve uydurma masallardan rüzðâr gibi geçtik...