Býrak þu gülü bülbül! baharý heder etme
Þu cinân-ý cihânda, hep firâktan þeydâsýn
Kýsacýk hayatýný, Mecnun’dan beter etme
Niçin hep gecelerde, neyzârda hüveydâsýn?
Býrak þu kalbin ölsün; nefes alýp ver yeter
Yanýndan bile geçme! ne gülün ne gülzarýn
Çektiðin bu ýzdýrâb, ölüp gitmekten beter
Sus! da kesilsin gayri, gülzârý suzân zârýn
Gurbet içinde gurbet, yaþadýn garib bülbül!
Aþktan bir âþiyânýn; þevkten þakýyanýn yok
Hasret içinde hasret, adýn muzdârib bülbül
Eþkten bir geþeyânýn; yürekten biryânýn yok
Bu feryâdý dindirmez; cennetin gülü dahi
Aþk ile bakan gözde, gül hemiþe yektadýr
Bir nigahla Mecnun’a, döner ilimde dâhi
Deli divâne olmak, aþkta en son noktadýr
Kalbinin tâ içinde, cevher-i aþkýn pinhân
Maþûkun bulamadý, girdi de gözlerinden
Çûn sedefin envârý, misâl-i mâh dýrahþân
Bir þey de anlamadý, söylediðin sözlerden
Soner Çaðatay 03:03 / 30 Ocak 2011 / Wuppertal
Kelimeler:
cinân-ý cihân: dünya bahçesi
Neyzâr: Sazlýk
Hüveyda: Görünmek, ortaya çýkmak
Aþiyân: Yuva
Eþk: Gözyaþý:
Geþeyân: Bayýlan
Biryân: yanan
Hemiþe: devamlý
Yektâ: Eþsiz
Gayr-i mütenâhi: Sonsuz
Dýrahþân: Parlak
Pinhân: gizli
Envâr: ýþýklar / nur
Suzân: yakan