geçen ukdemden bahsederken mavi mutluluklar içinde
yolculuk yapacaðýmý düþündüðüm mutluluk denizi gözlerinin
pýrýl pýrýl göðüne kýzýl bulutlarýn alev yaðmurlarýný býraktým...
denizinin baðrýna düþen her yýldýrým;
mutluluklarýnýn üstüne yürüyen bir kýrým,
kasýrgýlarýmýn aðzýndan çýkan her þarkým;
senin’çin ani ve habersiz gelen bir yýkým oldu..
karanlýklara boðduðum gözbebeklerin,
büyüyen ve herþeyi içine çeken bir girdap olup bakýþlarýný tuttu
gözlerindeki mutluluk denizini evire çevire ve döne döne yuttu
belki bunlara sebep olan beni kýskaçlarýna alan o günkü sukuttu
ama kafam buðulu diye yangýn dolu hýrçýn yüreðim nasýl unuttu
ukdemle ve ukdeme baðlý bu elemle ne kadar harap olacaðýný..
artýk kalbim göhüs kafeslerimde çýrpýnan bir kuþtur
susma susuþun bir yýkýmdýr söyle ve vicdanýmý sustur
suçlusu ben miyim þimdi, gözlerindeki kýzýl ýrmaklarýn?
kayýp uzaklara mý gidiyor eskisi gibi yine mutluluklarýn?
aklýndan ve yüreðinin altýndan geçenleri biliyorum
eðer öylese senden sonsuza kadar özür diliyorum