Kökü Anadolu’da, dallarý üç kýtada, Bir Ulu Çýnar’dý ki, yaþý yaklaþtý bine; Çepeçevre kuþatmýþ, dikenli tel, ýsýrgan, Dertleþip aðlaþalým, biraz varýp dibine…
Selçuklu veda edip, giderken türbesine; El vermiþ göndermiþti, mehter, vasiyet, berat… Ertuðrul Gazi, Osman, Orhan attý temeli, Sermaye iman idi, servet; bir kýlýç, bir at…
Yýldýrým gibi Sultan gördü bu Ulu Çýnar, Balkanlar hala aðlar, þehit Sultan Murad’a; Bir kahpe hançer kesti, ortasýndan tarihi, Gövdesi Kosova’da, baþý mahzun burada.
Emek verdi baþ koydu, Sultan Çelebi Mehmet, Devlet yaptý yeniden, parçalanan güruhu. Bir Murat daha geldi, suladý bu Çýnar’ý, Otuz yýlda yoðurdu, çað açan üstün ruhu…
Bir delikanlý geldi, ilim adamý, asker, Peygamberin övdüðü, Sultan Fatih, bir deha; Asýrlar geçse bile, sanmam gelsin cihana, Oyuncaðý çað olan, böyle biri, bir daha!..
Bayezid-i Sani ve Halife Yavuz Selim, Hizmetçilik yaptýlar, insanlýða ve dine, Kaç halife geldi, kaç asýr sürdü bu hizmet; Þahit Mükerrem Mekke, þahit Nurlu Medine…
Muhteþem bir Sülayman ile tanýþtý dünya, Ardýndan teslim aldý mülkü Selim-i Sani, Dünyaya çeki düzen vererek hükmettiler, Adalet hakim idi, nizamlar da insani…
Üçler devri, Murat ve Mehmet Cihan Sultaný, Esiyor zalimleri diz çöktüren fýrtýna; Ahmetler Mustafalar, isimlerin ilkleri, Eserleri mühürdür dünyamýzýn sýrtýna…
Ýkinci Osman Han ki, bir çiçek delikanlý, Asi zorbalar kýydý, O Fidan Nevcivan’a; Murad-ý Rabi gibi, demir bir yumruk geldi, Yeniden nizam verdi, tersi dönmüþ cihana..
Sultan Ýbrahim geldi, muktedir olamadý, Dahilde baþlamýþtý yýkýcý sinir harbi; Avcý diye anýlmýþ, Sultan Dördüncü Mehmet, Viyana’dan geriye, dört koldan sýnýr harbi…
Ýkinci Süleyman ve sonra Ýkinci Ahmet, Kýsa saltanatlarý, günü gününe eþit; Elbet nice hikmetler vardýr Hüda katýnda, Tarih bilgimiz kesin, yorumlar çeþit çeþit…
Ýkinci Mustafa ve Üçüncü Ahmet devri, Aranýr oldu artýk, temeldeki ak maya, Ýhtiras, çýkarcýlýk, himaye, rüþvetçilik,,, Ak maya sulanýnca, baþlamýþtý akmaya…
Birinci Mahmut ile, Üçüncü Osman devri, Ulu Çýnarýn bazý damarlarý týkandý; Üçüncü Mustafa ve birinci Abdülhamit, Tedavi yerine hep, yapraklarý yýkandý.
Selim Üç Mustafa Dört; dýþ düþman ve iç zorba, Þu mübarek çýnarý, kemirdikçe kemirdi; Sultan Ýkinci Mahmut, askeri deðiþtirdi; Kök düþmanlýðý, taklit, semirdikçe semirdi…
Abdülmecit, Beþinci Murat ve Abdülaziz, Madde yeli estikçe, hafifliyordu madde… Borç alan emir alýr, denmemiþti boþuna, Borca karþýlýk hayat satýldý, madde madde…
Abdülhamid-i Sani, Mehmet Reþat, kýyamet, Ýþtahý kabarýyor, ayaða kalkmýþ Haç’ýn, Yedi koldan geldiler, öcünü almak için, Kosova’nýn, Bizans’ýn, Preveze’nin, Mohaç’ýn…
Veda zamaný artýk, geldi Sultan Vahdettin, Yürekleri titreten bir son, hazin bir bölüm… Tahtý bombayla dolu, ensesinde namlu var; Anadolu’da kýyam, Ýstanbul’daysa ölüm…
Yanlýþ tedavilerle hep yükseldi ateþin, Muhtaç olduðun her þey, bulunurdu bu Din’de Ýksir diyerek zehir verdiler bedenine, Artýk kalmak zor idi, Þam’da, Fas’ta, Budin’de…
Ulu Çýnar Osmanlý, yedi asýrlýk tarih! Baksýnlar sayfamýza, boyun eðik mi dik mi? Hakk’ý yüceltmek için, kah yendik kah yenildik; Zulme rýza gösterip, zalime baþ eðdik mi?
Ýnsanlýk kasaplarýn kýskacýnda çýrpýnýr, Felç etkisi var beyne saplanan her çengelin, Ey adalet, ey insaf, ey merhamet, ey þefkat! Osmanlý dönmez artýk, bari siz geri gelin!..
EkremÞama Sosyal Medyada Paylaşın:
ekremsama Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.