Ey turab !
Ey vaslý olmamýþ firak!
Bunlar yalnýzlýklarým, bunlar baþkaldýrýlarým,
bunlar tüm maruzatým ve bunlar;
iþte bunlar huzurun bohçasýnda
çilekar sevdalarým...
eya turab!
Sen topraksýn, kapkara olan benim
Sen sükutsun, dilini koparan benim
Sen çýðlýksýn, boðazý parçalanan benim
Sen denizsin, kayalara çarpan benim
Ah sen benim tanyerinde hazin nefesim...
Ey turab!
Uzun yeleli atlar batan güne karýþtý
bir tek geceler kaldý yýldýzlarý saklanmýþ
bir yazmayan kalem
bir dolmayan kaðýt
bir dil-i teþne
bir peymaneþikest
...
Nasýl söylenirki kelam turab?
nasýl giydirilir, nasýl süslenir?
Kelam-ý fakiri yamadým sundum
yinede utandým sökük çarýklarýndan
hepsini geri çaðýrdým turab kucaðýma
þimdi evimde bir ocak baþýnda þarkýlar içiyoruz
sonra kývrýlýp uyuyoruz ateþin etrafýnda
bazen tütsüler yakýyoruz nokta ve virgüllerden
ev hayalden geçilmiyor...
Ey turab!
Ey en sarhoþ firak!
kendini yollara sermeden gelsen
hangi hicranýn gölgesinde yaþayacaðýz vaslý
ten zincirlerinden kurtulmuþ bir mahalde
dizlerinde uyuyakalsa ruhum
kaç yasak sabah doðacak üzerimize kimbilir
Eya turab!
sabahlarýn en kaçýnýlmazý mahþer sabahý
günahsýz boynundayken ben
...
ey turab bunlar ellerim
bunlar varlýðýmý döktüðüm eteklerim
Rabbe arz edilmiþ dileklerim
Ey turab !...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.