Þu gurbetin elinden, dâim aman diledim
Hasret fýrýnlarýnda, piþtim ekmekler gibi
Hüzünlerden dâima, gizli peymân diledim
Vatanýmý özledim, göçmen leylekler gibi
Beni gurbet emzirdi, sopsoðuk kucaðýnda
Belki bu yüzden gülmez, yüzümdeki çizgiler
Hiç ýsýnmadým ki ben, yuvamýn sýcaðýnda
Sanki bana yazýlmýþ, bütün dertli ezgiler
Bu çocuða yuvadýr, gurbet yetimhânesi
On üç yaþýndan beri, aðlýyor yataðýnda
Hiç arayýp sormadý, babasý ve annesi
Çýrpýnýyor her gece, yeîsin bataðýnda
Yastýklarým ýslandý, umutlarým paslandý
Yaralý kalbi sardým, nemler kokan çarþafa
Bedenim nemli nemli duvarlara yaslandý
Islanan ruhumu da, astým ben bir tarafa
Benimle aðladý hep, gýcýrdayan ranzalar
Her gece gýcýr gýcýr, odamda aðýt vardý
Birbirinden koparken, gizli gizli azalar
Ýçerde matem gibi, derin bir sukût vardý
Hep camlarda bekledim, umut ýþýklarýný
Gamýn yarasalarý, tünedi güpegündüz
Gece ip diye taktým, kalýn sarmaþýklarý
Ýntehardý benimki, iþte o gece düpedüz
Beynimi eþelerim, bulmak için bir umut
Hep bulduklarým ise, kýrýk çýkýk sevdalar
Sâdece bir aþkýmdýr, bu âlemde lâyemût
Aþk diye yaþadýðým, gözüm yaþlý vedalar
Gurbet içinde gurbet, herbirinde üç gurbet
Kat kat açýlýyorlar, düþündükçe her gece
Gurbetin ikrâmýdýr, gözyaþlarýmdan þerbet
Yavaþça yudumlarým, lambalarým sönünce
Soner Çaðatay 16 Aralýk 2010 / Wuppertal
Kelimeler:
Lâyemût: Ölümsüz