suretime iþlenmiþ isimsiz bir sevda,
akþamýn kýzýlýgýna benzeyen bir sevda,
aklýmýn ucunda kýyýya vurmuþ telaþým,
bir de sen.
kayýp bir dünyadan geliyor sesin,
algýma büs bütün çökmüþ siyah bir duman,
seçilmiþ bir günah gibi belirli,
ve bir o kadar da hýrçýn.
soru soruyorum kendi kendime,
cevaplarý kesik ,cevaplarý aykýrý....
ikindi yagmurlarý yagýyor parmak uçlarýma,
parmaklarýmda ýslanýyor O.
giz içinde giz arýyor bir yaným,
bir yaným apaçýk bir pazar yeri,
sesler çalkalanýyor.
sesler eski,sesler yorgun,sesler esralý...
izinsiz bir el dolaþýyor dudaklarýmda,
dudaklarým ateþ,dudaklarým kaygýlý...
dokununca elerime o eler,
irkiliyoru bedenim,irkiliyor sahipszi ruhum.
gözlerime ansýzýn bir aykýrýlýk çöküyor.
gözlerimde yýrtýyorum gecenin perdesini,
birza aþk,biraz umut,biraz da senle sarýyorum yanlýz kalan yanýmý.
ne kadar aþk varsa o kadar mecnun topluyorum çölden.
bir kaktüsün içinde sogutuyorum yanan yüreðimi.
avuçlarýmda mavi bir gökyüzü,
verbildiðim kadar veriyorum maviliklerimden.
ve kipriklerimin arasýnda kapkara bir eþkiya,
dur demeden durduruyor dünyamý.
ve uzuyor gözlerim bir þehirden diðer þehire(kütahya-kars).
iki þehir arsýnda ýskalýyorum hayatýmý.
þimdi suretimde geziniyor isimsiz bir þey.
biraz yorgun,biraz da sevda yüklü bir þey.