BİR GÖREVİN VAR SENİN
Öyle bir yanmalýsýn ki; önce çehren, sonra çevren aydýnlanmalý. Yetkinliðe eriþmiþ, ey münevver! Ey âkil!
Kayýp da cayamazsýn, vatan sevi’n var senin!
Etrafý kapladýysa; seme, sakîl, zýrcâhil;
Ayýp da sayamazsýn, çokça þevin var senin!
Hata varsa, bizdedir; kimseleri suçlama!
Vazîfeni hatýrla; bahâneler ulama
Yolunda türlü türlü engellerin var ama;
Cayýp da kaçamazsýn bir ödevin var senin.
“Mâdem hoþa gidiyor, koltuklama mavalý;”
“Sen de çal!” diyemezsin, “Yalakalýp kavalý!
Ben mi düzelteceðim bilcümle andavalý?”
Koyup da gidemezsin bir görevin var senin.
Çektiðimiz yetmez mi küllî sahtecilikten?
Ne geldiyse þu baþa adam sen de’cilikten!
“Yalan, dolan, desîse; çoktan geçti ilikten!”
Deyip de çýkamazsýn bir tek evin var senin.
Kararýný ver artýk, konumun ne olmalý;
Yanlýþlar mý? Doðru mu? Nerede yer almalý?
Kim kime tabî olup kim nereye gelmeli?
Soyup da doyamazsýn bir dünyevîn var senin;
Doyup da soyamazsýn bir uhrevîn var senin…
Sözün özü;
Milletin kaderine, düþecekse bir ziyâ’n;
Ömrünün kandilinde, yana/bildiðince yan!
25.06.2010 18.00 – 20.19
Salih ERDEM / AYDIN
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.