Ne vakit açacak şu bahar, ruhuma yağıyor kar!
Bir muþtunun niþanesiydi sanki fark ettiðim latiflik ve asudelik
Mütebessim bir hal içindeydi, süruru resmeden naif bir zarafetti
Edebin her halinde, lisan-ý kemaliyetin vecdinde sudur ediyordu
Onun refakatinde geçirdiðim heran kalbime zindelik zerkediyordu
Baþlýyordu anlatmaya o an suallerin mahcubiyetini aksettirerek
Sanki ben ne kadar malikim diyen feryadý sancýyla yudumlayarak
Bir insanýn bu kadar saf ve zarif olmasý karþýsýnda, utanýyordum
Yüzümün kýzardýðýný hissederek, sumak adýna çok savaþýyordum
Bir hitaba gerek duymadan, gözlerin týlsýmýnda manayý anlýyordu
Nedense farkettirmeden bir düþüncenin mecrasýnda yol alýyordum
Zihnimi kuþatan sualler, gönlüme düþen pervaneleri yokluyordum
Bu kadar uryanlaþan vecdi ve ihsanlaþan halete ibretle bakýyordum
Boðazýmýn kuruduðunun farkýndaydým, ya sabýr diye hayýflandým
Zahmet vermek istemiyordum ve o aný kalbime sürurla taþýyordum
Demek ki hala edebin adabýn çehresinden akseden aþký alkýþlýyordum
Ruhumun derinliklerinden hissettiðim hicraný, sürurla yaþýyordum
Ne kadar tensellik varsa, nefsimin bizarlýðý kalbimi hüzünle yoklasa
Ruhumun hicran damlalarý, mananýn hakikatiyle ve aþkla yoðrulsa
Hasretiyle þad olduðum elim teslimiyetim sevdanýn feyziyle buluþsa
Ne kadar bizarlýðým ve hüzün daðlarým varsa, aþk-ý baki onu kuþatsa
Mustafa CÝLASUN
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mustafa Cilasun Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.