[1]
Kalbimi de yýkadým, gece aþk þarâbýyla
Son defa mest olacak, firâkýn azâbýyla
Ýçini temizledim, bir çengelle aðyârdan
Zâten bomboþ gelmiþti, gideceði diyârdan
Kalbimi aðlayarak, ketenle mumyaladým
Dýþýný da katranla, son defa boyaladým
Gece yarýsý gömdüm, erken ölen kalbimi
Çaðýrmadým ne dostu ne de bir habîbimi
Piramitimde saklý, onu koyduðum mezâr
Gece gömerken kalbi, gözlerimdi ezâdâr
Hiçkimse bilmeyecek, yerini bu mumyanýn
Yanýnda hiçbir þeyi, yoktur ki bu paryânýn
Gelen olursa gelir, þu altýn maskem için
Tek serveti maskesi, iþte bu içte hiçin
Mýsýr’ýn senin olsun, hodbîn Kleopatra
Yolumun müntehâsý uzak þehr-i Mavera
Gel desem gelir misin, býrakýp da tâcýný?
Benimle boylar mýsýn, hâzýr daraðacýný?
Gözlerime mil çektim, artýk ben bir amâyým
Eskiden bir bülbüldüm, þimdiyse bir humâyým
Kanatlarý deðdirmem, bulanýk deryalara
Baþýmý da eðdirmem, o dimdik kayalara
[2]
Bahâdâr metasýyla, gömülür Firavunlar
Ýpekten kefenlere, bürünür hep Kârunlar
Aþktý aþk tek metasý, yakarlarken Hallâcý
Þu fânîlik derdine, aþkta buldu ilâcý
Kanlarla doldu taþtý, kalbindeki sarnýcý
Kýrmýzý güle döndü, cellâdýn da kýlýcý!
Yâr-i bâkiden gelen, bir gül bildi kýlýcý
O saplanýrken kalbe, hissetmedi bir acý
Kanla almalý dedi, son namaza abdesti
Nasýl alsýn, kestiler, kýlýçla pây u desti
Yâre hediyem dedi, elimdeki son hesti
Yâr yolunda þikeste, kanýyla dolu testi
Bir gül fidâný oldu, ona kurduklarý dâr
Bir bülbül gibi öttü, hasretinden zârâzâr
Kâf daðýný aþmýþtý, çoktan Anka gibi rûh
Kâfesinde ararken, eliyle kâtil gürûh
Hürriyete teþneydi, zâten þeydâ andelîb
Saraylarda sâdâydý, hergün figân-ý mehîb
Fukâha elleriyle, açtý bâb-ý kâfesi
Peþine de takýldý, o Simurgun kâffesi
Týpký Burak gibiydi, semâda her pervâzý
Melekleri coþturdu, her Ene’l-Hak âvâzý
[3]
Aþk, hûn-i dili emen, simsiyâh bir zâlûdur
Bu yüzden sarý yüzüm, misâl-i zerdâlûdur
Âteþ-i aþk sûzândýr, nefis denen mikrobu
Tabîbim yazsýn bana, aþk balýndan þurûbu
Kadehteki þurûblar, kalbimde þarâb olur
Mest hâlinde nidâmsa dâima yâ Râb olur
Yâre visâlsiz bu aþk, cânda ýzdýrâb olur
Dökülen katrelerim, sineme kezzâb olur
[4]
Elvedâ aþk elvedâ; beni bekler kûh-i kâf
Anka-i aþk kap beni! bitsin bu hâl-î arâf!
Ýkimiz de sürgünüz bu dünya hânesinden
Muzdâribiz âþýkýn, aþka bîgânesinden
Bizim bir vatanýmýz, dünyada yokmuþ meðer
Ne Þark’ta ne de Garb’ta, bulabildi bu Soner
Soner Çaðatay 10 Kasým 2010 / Wuppertal
Kelimeler:
paryâ: aþaðýlanan, deðersiz
zâlû: Sülük
hûn-i dil: kalbin kaný
zerdâlû: kayýsý
kûh-i kâf: Kaf daðý
bîgâne: kayýtsýz, laubali, ilgisiz
ezâdâr: yaslý
mest: sarhoþluk
sûzân:yakýcý, yakan
hodbîn: kendini gören demektir aslýnda. Mana olarak kendini begenmiþ.
müntehâ: sonu
mavera: lügat manasý olarak herhangi bir þeyin bittiði yer ve ötesi anlamýna geliyor.Ancak bunu manevi olarak anlamak istediðimizde dünya ötesi ahiret hayatýmýzda ulaþmayý düþlediðimiz yer olarak da manalandýrabiliriz
humâ: Anka kuþu
andelîb: bülbül
figân-ý mehîb: Korkunç dehþetli figân
teþne: susuz
bâb-ý kâfe: kafesin kapýsý.
zârâzâr: inleyerek
hesti: varlýk (yani bedeni)
þikeste: kýrýk, kýrýldý
kâffe: tamamý, bütünü
pervâz: uçmak
âvâz: ses veya ötmek
hâl-î arâf: Ýki þeyin arasýnda kalma hali:Beden ile ruh arasýnda kalmak
testi: burada bedene iþârettir
pây u desti: ayak ve eli
Not-1:Burada kastedilen, Zâten Hallac’ýn ruhu bedenden çýkýp özgür olmak istiyordu. Abbasiler döneminde Fýkýhçýlarýn (hukukçularýn), bilhassa Muhammed ibn Da’ud’un kýþkýrtmasý sebebiyle 26 Mart 922’de asýldý. El ve ayaklarý kesilip çarmýha veya daraðacýna asýldý. Daha sonra kafasý kesildi ve bunun ardýndan yakýlýp külleri Tigris Nehr’ine atýldý. Fransýz Massignon bütün hayatýný Hallac-ý Mansur’u ve düþüncelerini araþtýrmakla geçirdi.
Fâkihler, Hallac’ý öldürmekle ten kafesinin kapýsýný kendi elleriyle açmýþ oldu. Ölümüyle Hallac, aþkta bir destan oldu.
Not-2: Eski Mýsýr’da mumyalama iþlemi þöyle idi: Beden ilk önce þarapla yýkanýrdý. Daha sonra iç organlar, çengel þeklindeki týbbî malzemeyle çýkarýlýrdý ki beden gömüldüðünde kokmasýn. Ben, burada aðyârý (varlýðý, dünyayý) iç organýna benzettim. Mumyalama iþleminde keten kullanýlýyordu. Ýlk mumyalama iþlemlerinde bu keten bez katranla sývanýyordu ki keten yapýþýp açýlmasýn. Gömülen kiþilerin en kýymetli eþyalarý, yanýna konulurdu.
Not-3: Altýn maskemden kasýt, güzel yüz ve yakýþýklýlýk. Mýsýrda Ramsesleri yüzünde altýndan maskeyle gömerlerdi.
Gelen olursa gelir, þu altýn maskem için
Tek serveti maskesi, iþte bu içte hiçin
Not: Yorumlarýyla bana destek ve bu þiirin bitmesine vesile olan þâir aðbey ve ablalarýma çok teþekkür ediyorum. Onlarýn destekleri olmasaydý, bu þiir yarýda kalýrdý.