SÜKÛTUN SÜKÛTU
Gülüyor elemlerim, sevdâlarım hiç dönmez
Siyaha çalan mâtem, ağlatır rüyâları
Zamana hüsrân değdi, alevlerim hiç sönmez
Çığlığı döken hicrân, inletir hülyâları
Şafak bugün arzusuz, seher bugün kor biçer
Sazlarım neşveleri, mızrapla yoluverdi
Yüreğime ansızın, hüzünler doluverdi
Akıyor seller gibi, gözyaşlarım hiç dinmez
Denizim kum yerine, getirdi kayaları
Gökyüzünden nurlarım yüreğime hiç inmez
Kasvet yağdıran günler, soldurdu mahyaları
Dudak bugün bülbülsüz, nefsim bugün kor seçer
Zamanlarım hızlıca, hüsrânı buluverdi
İçte hazan titreten, katranlar salıverdi
Âşıkların dermânı, şiirlerime sinmez
Alırlar meşk odamdan, titreyen ziyâları
Sevdâ salıncağıma, güzellerim hiç binmez
Getirirler bahtıma, sarsılan dünyaları
Ocak bugün dermansız, kalbim kendinden geçer
Meclislerim, elimden segâhı alıverdi
Sazlarım durmaksızın mâtemi çalıverdi
Dilim çaba dökse de, hasımlarını yenmez
Ufuklarım durmadan, dağıtır deryâları
Öyle sükût ettim ki, buna sessizlik denmez
Şiirimin nefesi, çağlatmaz Yahyaları
Yaprak bugün yetimdi, durmadan zehir içer
Zamanım sofralara, isyanlar kılıverdi
Aydınlanan hislerim, karanlık oluverdi
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.