,Herkesin evinde var, kesinlikle bir kitâp’
Diyordu Cemil Meriç. Kime idi bu hitâp?
,O kitâpsa Kur’ân’dýr; fakat okunmamýþtýr’
El bin kez dokundu da akýl dokunmamýþtýr
Hâfýzlar tekrâr eder, kurânî lafýzlarý
Bir lügâz gibi kalýr, yine de anýzlarý
Ýltifât sofrasýnda, hâfýzýndýr baþköþe
Tavuk butlarý gelir önüne de peþpeþe
Kur’ân’ý anlayarak, okuyana yok senâ
Ýslâm âleminde de ahvâlimiz çok fenâ
E(h)li kitabýz derler: Elif, be, te, se, cim, ha
Kim anlam verebilir ,,Hayye ale’l-felâh’a’’?
Müslüman müslümanýn, kitabýna düþmandýr
Bunlarý düþünmekten þu kafam bir kazandýr
Birgün rica ettiler, Kurân öðretmek için
Kabul ettim teklifi: Bir þartým vardý lakin
Bir tefsir öðreteyim, dedim o çocuklara
Yönetim de baþladý, içinden cukcuklara
Ders kitabý, üstâdýn, Ýþâret’ül-Ýcâz’ý
Ýstedim ki çözülsün þu Kurân’ýn lügâzý
Baþkan dedi ki bana: ,,Ýzin almak gerekir’’
Gerekçeler de saydý, bir bir ile’l-âhir
Âlim üstâd alýr mý izin câhil kârgerdan
Esârette almamýþ, silahlý rus serdârdan
Adamýnýzý çalmaz, çýkýp da tâ mezârdan
Tek derdi kurtarmaktý seni ve beni nârdan
Kitaplardan korkuyor, koskoca Türk milleti
Âlem alýrken Ay’a, bir seyahat bileti
Bir maymun bile çýktý, tâ uzaya mekikle
Ve sen de hayranlýkla, ceketini ilikle
Soner Çaðatay 29 Ekim 2010 / Wuppertal
Kelimeler:
Lügâz: Bilmece, sýr
Karger: Ýþçi
Serdar: Komutan
Sena: Övgü
Anýz: Masallar, efsaneler, rivayetler